|
|||
![]() |
İZMİR KURTULUŞUN SEMBOLÜ | ||
AYTEN DİRİER | |||
mardintoplumsaldayanisma@hotmail.com | |||
Uluslararası Tarihçilerin, ufukta süzülen hüzmelerini gördüğü Türk Çağı’nın yıldızı Yeni Türkiye’yi tökezletmek, ekonomik, sosyal, siyasal değişimini engellemek için, tek elden yönetilen PKK-DEAŞ-FETÖ terörü, sonunda İzmir’e tosladı.
İzmir Adliyesi önünde Trafik Polisi Fethi Sekin’in dikkatiyle bina dışında durdurulan hainler hedeflerine ulaşamazken, kahraman Polisimiz ve Adliye kâtibi Musa Can şehit düştüler. İki teröristin öldürülmesi, birinin kaçmasıyla, İzmir büyük bir felâketten kurtuldu.
Bulgular PKK’yı işaret etse de, en ağır darbeleri üssü İzmir’de alan FETÖ ile Suriye’de çözülmeye başlayan DEAŞ’ın da, İstanbul-Reina’da olduğu gibi bu eylemde de birlikte hareket ettikleri bir gerçek.
2017 yılına girerken Reina’daki 39 canın kaybı nasıl bir yıl geçireceğimiz konusunda umutsuzluk aşılarken, İzmir’de başarısız olmaları umutlarımızı tekrar yeşertti. Şimdiye dek hem Başsavcı Vekili Okan Bato’nun FETÖ örgütünü çözmesi, hem de onların kötülüğünü gören Emniyet Müdürü Celâl Uzunkaya(Antalya E.M.) ile Vali Erol Ayyıldız’ın dikkatli çabaları teröristleri İzmir’den uzak tuttu. C.Uzunkaya’nın yerine İzmir’e atanan Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın’ın yeni oluşundan yararlanmak isteyen teröristler korkunç bir eylem için harekete geçince, yine kayaya tosladılar.
Güvenlik birimlerinin dikkatli çabalarının yanısıra, rüzgârın İzmir’de ters dönmesi, şehrimizin tarihinden kaynaklanmaktadır. Bir asır önce I.Dünya Savaşı’nın 1915 yılında Çanakkale, 1916 yılında Kût’ül Amare Savaşlarında ağır yenilgiye uğrayan Avrupalılar, Osmanlı İmparatorluğu’nu gizli anlaşmalarla harita üzerinde paylaştılar. Son anlaşmaları Sykes-Picot 1917’de Rus İhtilâli ile Dünya kamuoyuna açıklanarak, tasarıları suya düşürüldü.
Oysa 1917’de cephede yenemedikleri Osmanlı Ordusunu; yeni güçlü kuvvetler göndererek, gizli ajanları Gertrude Bell, E.Thomas Lawrence aracılığıyla Arapları ayaklandırarak, Yahudi Sara Aaranson ve fahişeleri aracılığıyla ordunun plânlarını ele geçirerek darmadağın ettiler.
1918’de Türk ordusu Halep’in kuzeyinden Musul-Kerkük’e kadar Misak-ı Millî denilen sınıra çekilirken, 30 Ekim’de Mondros Ateşkesi imzalandı. Ateşkesten 3 gün sonra Musul hileyle işgal edildi. Ardından Sykes-Picot Anlaşmasına göre çığ gibi işgaller başladı.
Halk işgalleri önceleri tevekülle karşılayıp, barış antlaşmasını bekledi. Fakat diğer devletlerle barış yapıldığı halde, Osmanlı Devleti ile barışa yanaşılmıyor, en ufak halk kıpırtısında o yer işgal ediliyordu.
15 Mayıs 1919’da İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi, bütün yurdu ayağa kaldırdı. İzmir Anadolu’nun namusuydu… İlk tepki Doğu’da gösterildi. Mitingler, genelgeler, kongreler, çetelerle Kuvayı Milliye ruhu uyanırken, Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkıp, Kurtuluş meş’alesini tutuşturdu. Halk peşinden koşacağı lideri biliyordu. Diğer komutanların çabaları tüm yurdu kapsamazken, halk doğudan batıya Çanakkale kahramanının etrafında kenetlendi. İşgalcilerin çıkarttığı İç İsyanlar bastırılırken, Doğu-Güney-Batı Cephelerinde düşmanla ölüm-kalım savaşı başladı.
İzmir’in işgaliyle başlayıp; 3 yıl, 3 ay, 26 gün süren Kurtuluş Savaşı 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşuyla sona erdi. İzmir işgal edilmeseydi, olaylar farklı yönlerde gelişecekti.
Sözün kısası, Emperyallerin kuklası teröristlerin İzmir’e saldırması, talihlerini tersyüz etti. Batılılar, bir asır önceki(1917) başarılarını beklemesinler. Karşılarında o dönemin, onbir yıl süren Trablusgarp-Balkan-Cihan Savaşlarının bitkin halkı yok. O halk tüm olumsuzluklara rağmen nasıl Kurtuluş mucizesini gerçekleştirdiyse, Allah’ın yardımıyla 2017’de mazlumlara örnek olacak mucize de gerçekleşecek. Batı’nın bütün kalleş çabalarına rağmen, 15 Temmuz’da içten işgal darbelerine karşı göğsünü siper eden, özgüvenli, Liderinin etrafında kenetlenen gökkuşağı renkleriyle tek millet, tek bayrak, tek devlet var.
İzmir geçmişte olduğu gibi bugün de kurtuluşun sembolüdür vesselâm…
AYTEN DİRİER |
|||
Etiketler: İZMİR, , KURTULUŞUN, , SEMBOLÜ, |
|