|
|||
![]() |
HAC GÜNCESİ-DAVET | ||
AYTEN DİRİER | |||
mardintoplumsaldayanisma@hotmail.com | |||
HAC GÜNCESİ-DAVET
Her inananın gönlünde yatan HAC hayalim, altı yıllık bekleyişin ardından gerçekleşti. Hac’cın davetle nasip olduğunu bildiğimden her gidenle Peygamber efendimize selam yollardım. 25 Şubat 2017’de ülkemize tanınan 80 bine yakın kontenjan için kuralar çekildiğinde içim müsterihti. Bir gece önce rüyamda gördüğüm emareler kutsal yolculuğu işaret ediyordu. Gece yarısı ilan edildiği internete bakmadan yattım. Ertesi gün Paris’te görevli kardeşim müjdeyi verince, gözümden habbeler süzülmeye başladı. Dünyada 2,5 milyon, ülkemizden 80 bin kişi En Sevgili’nin Dünyadaki simge mekânını ziyaret edecektik. O seçilmişlerin arasında yer almak müthiş duygulandırmıştı.
Davete icabet Ağustos ayında olacaktı. O zamana kadar Hac kıyafetleri ve kullanılacak malzemeler özenle seçilip, dikildi. Gerekli aşılar yapıldı. Arkadaşların sağlık konusundaki uyarı ve dilekleri dikkate alınarak, gerekli tedbirler alındı. Diyanetin düzenlediği söyleşiler izlendi. 16 Ağustos gecesi İzmir Adnan Menderes Havalanı Dış Hatlara ilk gidenlerdendik. Havaalanı mis gibi kokarken, mescidin yoğun bir şekilde klorak kokması bizi çok üzdü. Bu hangi akılla yapılmıştı kimbilir? Refakatçim rahatsızlanarak açık havaya çıktı. Gerekli işlemler bittikten sonra uçuş saatini bekledik. Bu arada grubumuzdan İrşad Hocamız Sultan Aşçı ile tanıştık. Uşak’tan Ahmet Tirit başkanlığındaki İzmir-Uşak 14.Kafile, İmam Rasim Aksu yönetimindeki 3. Gruba düşmüştük. Nihayet 17 Ağustos saat 03.00’te THY uçağımız havalandığında, bütün Hacı adayları coşku içindeydik. Uçuş süresince gerek hizmet, gerek ikramda diğer havayolu şirketlerinden farklılığına ve neden Dünyada ünlendiğine yakından tanık olduk. Kaptan Pilot Ergin Akgül, Pilot Sercan Yılmaz, Nedim Ucu, Melike Ruhiye Çorumluoğlu, Fatih Turan, Bora Köse, Nilgün Korkmaz, Meltem Candanoğlu, Nesrin Derikesen, Dilem Tiftikçi yönetimindeki uçağımız gökyüzünde bir kuğu gibi süzülürken, “veb’nis sebil”(gurbetteki yolcu) anlayışıyla bize armağan ettikleri çantanın içeriğini hacı adayları inceliyordu. Daha sonra karşılaştığımız durumlar, bu anlayışın memleketimiz içinde kaldığını; Medine dışındaki yerlerde unutulduğunu kanıtladı.
Çevremdekiler uykuya dalarken kör karanlıkta Ege Bölgemizin parlayan ışıklarının nereye ait olduğunu kestirmeye çalıştım. Akdeniz çanağına delici gözlerle baksam da bir şey göremedim. Bir saatlik uçuştan sonra Nil Deltası ışıl ışıl parlayınca cama yapıştım. Nil boyu sık yerleşimlerin yerini Habeşistan karanlığı ve ardından Kızıl Deniz… Şafak sökmeye başladığında altımızda yoğun bulutların oluşturduğu ormanımsı görüntü muhteşemdi.
Uçağımız Medine’ye 06.30’da indiğinde, seher serinliğini yutmaya çalışan sıcağı htik. Bitişiğimdeki bir hacı adayının beni işaret edip; “Sabbaha kadar gözünü kırpmadı!” deyişi hepimizi güldürdü. Havaalanında gerekli işlemleri Arapçamız sayesinde kolayca bitirdikten sonra, otelimize yollandık. Öğleden sonra dinlendikten sonra, ikindi vakti peygamberimizin huzuruna koştuk.
AYTEN DİRİER-İZMİR
|
|||
Etiketler: HAC, GÜNCESİ-DAVET, |