İLHAN KARAÇAY


TURGAY ŞEREN`İN ARDINDAN AĞLIYORUZ...


TURGAY ŞEREN'İN ARDINDAN AĞLIYORUZ...

ANILARINDA GÜLDÜRECEK ŞEYLER DE VAR.

Türk futbolunun unutulmaz isimlerinden Turgay Şeren ağabeyimizi kaybettik.
'Ağabeyim' diyorum, zira benden 10 yaş büyüktü. Bu nedenle de kendisine hep 'ağabey' olarak hitap ederdim.

Rahmetli ile çok defa beraber olduk. Dünya ve Avrupa Futbol Şampiyonaları'nın hemen hemen hepsinde O'nunla birlikte oldum. O'nu en son 2000 yılında Hollanda ve Belçika'da yapılan Avrupa Futbol Şampiyonası sırasında görmüştüm.
Amsterdam Arena Stadı'ndaydık. Turgay ağabey o sıralarda bel ağrısı çekiyordu ve yürümekte zorlanıyordu. Maçı birlikte seyredeceğimiz tribün çok yükselteydi ve zorlu merdivenleri çıkmamız gerekiyordu. 'İlhan'cığım bana yardım et' demişti. Seve seve yardım edecektim ama olmadı. Çıkamadık yukarı. Daha sonra birilerine sordum ve asansör olduğunu öğrendim. Turgay ağabeyi ancak asansör ile yukarı çıkarabilmiştim.

Turgay ağabeyi ondan sonra bir daha göremedim. Ama, NTV'nin o zamanki Spor Müdürü rahmetli Kenan Onuk ile bir kere daha birlikte olmuştuk sanırım.

Turgay ağabey ilk teknik direktörlüğü benim memleketim Mersin'de 1968-69 sesonunda yapmıştı. Daha sonra 1971-1973 yılları arasında yine Mersin İdman Yurdu'na teknik direktör olmuştu.
Şimdi ardından ağladığımız Turgay ağabey'in Mersin'de çok iyi anıları oldu.
Bu anılardan en komiği, bir cenaze namazında yaşandı.
Mersin'i bilenler, o zaman orada '11 Yusuf'u da bilirler. 
11 Yusuf zır deli bir adamdı. Ama tatlı deliydi. Mersin İdman Yurdu maçlarında sırtına 11 numaralı formayı giyer ve adeta amigoluk yapardı. Sırtındaki 11 numara yüzünden seyirciler O'na, 'Onbir, onbir' diye bağırırlardı. O da kızardı ve tribünlerde kim varsa küfürü yerdi.
Böylece deli Yusuf'un adı '11 Yusuf' olmuştu. Kardeşi Ahmet de deliydi ama Yusuf kadar kızmazdı. Ona da , onbirin yarısı olan '5,5 Ahmet' adını takmışlardı.

Turgay ağabeyin en komik anısına gelince:
O zaman ünlü bir işadamının cenaze namazı için Ulu Cami'ye giden Turgay Şeren, yaşamının en utandığı ve de en çok güldüğü anını yaşadı.
Zira o cenaze namazına 11 Yusuf da gelmişti. Malum, 11 Yusuf cenaze törenindeki herkesten harçlığını alacaktı.
Tesadüf ya, aynı sabah Turgay ağabey, 11 Yusuf!a bir çift futbol ayakkabısı hediye etmişti.
11 Yusuf ayakkabıları bağları ile boynuna dolamıştı. Turgay ağabey, yanında eski boksörlerimizden ve Mersin İdman Yurdu'nun sembolü olan Bayram Birinci (Hacı) ile birlikte cami girişinde idi. 11 Yusuf da boynunda ayakkbıları ile namaz kılanların arasına girdi. Ayakkabıları boynundan çıkardı ve yere koydu. Namaz kılınırken Bayram Birinci (Hacı) çaktırmadan ayakkabıları aldı.
İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Az sonra ayakkabılarının yerde olmadığını gören 11 Yusuf, namazın tam orta yerinde bağırarak kıyameti koparmaya başladı. Namaz kılanların kimi bu küfürlü isyana kızıyor, kimisi de kahkahalarla gülüyordu. Sonunda Turgay ağabey ile Bayram Birinci pişman oldular ama, hayatlarında unutamayacakları bir anıya sahip oldular.
Turgay ağabeyin futbol geçmişini yazmama hiç gerek yok sanırım. Ama, bilmeyenler için yine de VİKİPEDİ'de yazılanları alta koyuyorum.
Allah rahmet eylesin Turgay ağabey.
Ben hakkımı helal ediyorum, sen de helal et lütfen. 
VİKİPEDİ'de TURGAY ŞEREN:
Turgay Şeren (Türkay Sabit Şeren, 15 Mayıs 1932; Keçiören, Ankara - ö.7 Temmuz 2016; İstanbul), Türk futbolcu, teknik direktör, futbol yorumcusu ve 2. Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı. Kaleci pozisyonunda görev alan oyuncu, futbolculuk kariyerinin tamamını Galatasaray'da geçirmiştir.
1932 yılında doğan Şeren, altyapısında oynadığı Galatasaray'ın A takımındaki ilk maçına 1949-50 sezonunda çıktı. 1954-55, 1955-56 ve 1957-58 sezonlarında İstanbul Profesyonel Ligi; 1961-62 ve 1962-63 sezonlarında Millî Lig; 1962-63, 1963-64 ve 1965-66 sezonlarında Türkiye Kupası şampiyonlukları yaşadı. Kariyerinin tamamını geçirdiği Galatasaray'da 1966-67 sezonu sonuna kadar görev yaptı. Bu süreçte 369'u lig olmak üzere 405 resmî maça çıktı. Futbolculuk kariyerini sonlandırdığında, resmî maçlar göz önüne alındığında kulüp tarihinin en çok maça çıkan oyuncusu olan Şeren, sonralarını bu unvanını farklı oyunculara kaptırdı.
1950 ile 1952 yılları arasında Türkiye 21 yaş altı millî takımında, 1950 ile 1966 yılları arasında ise Türkiye A millî takımında oynadı. 1951'de Berlin'de Batı Almanya'ya karşı yapılan ve Türkiye'nin 1-2 kazandığı maçta yaptığı kurtarışlar neticesinde "Berlin Panteri" lakabı ile anılmaya başladı. Ülkenin katıldığı ilk FIFA Dünya Kupası olan 1954 FIFA Dünya Kupası'nda, takımın birinci kalecisi olarak mücadele etti. A millî takım formasıyla 46 maçta görev aldı. Futbolculuk kariyerini sonlandırdığında, Lefter Küçükandonyadis ile birlikte en çok A millî olan oyuncu konumunda olsa da, günümüzde bu iki oyuncu bu alanda 24. sırada bulunmaktadır. Türkiye A millî takımı formasıyla 35 kez kaptan olarak sahaya çıkan Şeren, bu alanda birinci konumdadır.
Futbolculuğu bırakmasının ardından teknik direktörlük ve futbol yazarlığı kariyerine başladı. 1968-69 sezonu başında Mersin İdman Yurdu'nun teknik direktörlüğüne geldi. 1969-70 sezonunda Vefa, 1970-71 sezonunda Samsunspor, 1971-1973 yılları arasında yeniden Mersin İdman Yurdu, 1974'te yeniden Vefa ve son olarak 1979-80 sezonunda Galatasaray'ı çalıştırdı. Bir dönem ise televizyonda yayınlanan futbol programlarında yorumculuk yaptı.
Şeren, 7 Temmuz 2016'da hayatnı kaybetmiştir.