METİN AKGÜN


Sorunlu ya da Sorumlu Olmak Elimizde (2)

Bir önceki yazımıza kavramsal açıklamayla başlamış; “Sorumluluk, bireyin kendisine, çevresine ve topluma karşı yerine getirmesi gereken görevleri fark etmesi ve bu görevleri içselleştirmesi” olduğuna dikkat çekmiş,


Sorunlu ya da Sorumlu Olmak Elimizde! (2)

 

Bir önceki yazımıza kavramsal açıklamayla başlamış; “Sorumluluk, bireyin kendisine, çevresine ve topluma karşı yerine getirmesi gereken görevleri fark etmesi ve bu görevleri içselleştirmesi” olduğuna dikkat çekmiş,

“Sorumlu Olmak” kriterini, “Toplumsal Uyumun Zedelenmesi” riski ekseninde değerlendirmiş,

“Sorumlu Olmak” kriterini önemseyerek, bu doğrultuda “Seçim Sürecini” bireysel İrade ve Sosyal Çevre ekseninde değerlendirirken, sorunlu ya da sorumlu birey olmanın elimizde olduğuna dikkat çekmiştik.

 

Bu yazımızda “Sorumluluk Sahibi Olmanın, Hayata Hazırlanmada Önemli Bir Kriter” olduğuna dikkat çekerek, hedefe dönük, somut düşüncelerimizi paylaşmanın anlamlı olacağını düşünüyorum…

 

Eğitimde bilgi odaklı bir sürece yönelirken, istiklal ve istikbalimizin teminatı olacak çocuklarımızı hayata hazırlamada eksik kaldığımızın farkında bile değiliz…

 

Hayata hazırlanmanın önemli bir kriteridir “Sorumluluk” sahibi olmak.

Sorumluluk; bir görevi üstlenme, bu görevin gereklerini yerine getirebilme ve bu sürecin olumlu ve olumsuz yanlarının sonuçlarını yüklenebilme anlamına gelir. Sorumlu bir çocuk; Kendine güvenli, bağımsız davranabilen, yaptığı işi sonuna kadar götürebilen, davranışlarının sonuçlarına katlanabilen, kendi kararlarını kendi verebilen ve bu kararları verirken elindeki kaynakları kullanabilen ve bağımsız davranabilen bireydir.

 

Sorumluluk bilincini kazanmak, oldukça uzun bir süreç olmakla birlikte, özellikle küçük yaşlarda kazanılmaya başlanması gereken bir değerdir.

 

Bir bebek dünyaya geldiği ilk andan itibaren çevresinde sezinlediği olaylardan etkilenir. Anne-babanın özenli yaklaşımları, bebeğin ihtiyaçlarına karşı gösterdikleri duyarlılıkları, bebeğin gereksinimlerini zamanında karşılamaları ile gelişmeye başlayan sorumluluk duygusu, ebeveynlerin çocuklarının yaşlarına uygun bazı görevleri vermesiyle de yerleşmeye başlar ve bir bilinç haline gelir.

 

Bir çocuğun sorumluluk alabilmesi için öncelikle öz güveninin pekiştirilmesi, yüreklendirilmesi, alacağı sorumluluğun tarifi ve nedenleri, sorumluluğu yerine getirmede güçlük çektiği zamanlarda olası nedenlerin tartışılması ve bunların geri bildirimi gereklidir.

 

Anne ve babaların sorumluk kavramını çocukları ile paylaşmaya başlamalarından önce kendi sorumluluk anlayışlarını algılamalarında ve bu konuda eleştirel olmalarında büyük yarar vardır.

 

Sorumluluk Bilinci Nasıl Kazandırılmalıdır?

Her birey farklıdır ve sorumluluk bilinci de çocuktan çocuğa farklılık gösterir. Bu süreç içerisinde çocukların bireysel farklılıkları muhakkak dikkate alınmalıdır.

 

Bu bilinci kazandırma konusundaki en önemli nokta; anne babaların çocukların yapması gereken işleri, görevleri yapmayı bırakmaları ve çocuklarının kendi görevlerini kendilerinin yerine getirmeleri gerektiği konusunda ısrarcı olmalarıdır.

 

Anne-babalar; çocuklarının yapabilecekleri şeyleri kendileri yaparak, yaşamları boyunca ihtiyaç duyabilecekleri karar verebilme, seçim yapabilme, irade kullanabilme,  girişken davranabilme, gibi becerilerin gelişimini de engellemiş olurlar.

 

Sorumluluk bilinci kazandırırken özellikle üzerinde durulması gereken noktalar şunlardır:

• Çocuğunuza yaş dönemine uygun, ufak sorumluluklar yükleyin ve onları gerçekleştirmesinde kendisine yardımcı olun. Bu sorumlulukların üstesinden geldiğinde, başardığında onu takdir etmeniz, ilgi ve şefkatinizin artması yanında bir de bir işi başarmış olmanın doğuracağı mutluluk ve gurur duygusu ona cesaret verecek ve gittikçe daha önemli sorumluluklar yüklenmeye yöneltecektir.

Çocuğunuza, istediğinizi yapmaz ise sonucun ne olacağını ve bundan da kendisinin sorumlu olacağını söyleyin. Örneğin ‘‘Oyuncaklarını toplamamaya devam edersen, bir süre için onları kaldırmak zorunda kalacağım.’’ gibi cümleler dile getirilebilir.

Söylediğiniz sözün arkasında durun ve asla yerine getiremeyeceğiniz sözler sarf etmeyin. Büyük olasılıkla çocuğunuz ısrarla istemediğiniz şekilde davranacaktır. Ancak sizin dediklerinizi yapacağından emin olursa davranışını değiştirecektir. Siz tutarlı ve kararlı olduğunuz sürece çocuğunuz davranışlarının sonucundan kendisinin sorumlu olduğunu ve yapması gereken bir işi yapmazsa sonuçlarına katlanması gerektiğini öğrenecektir.

Sorumluluk, özellikle anne-babanın sorumluluk bilinci içinde rollerini yerine getirmesiyle mümkün olur. Evde annelik görevini yeterince yerine getiremeyen, kendi sorumluluğunun bilincinde olmayan bir anne, çocuğundan sorumluluk bekleyemez. Bu nedenle anne-babalar öncelikle kendi sorumluluklarına dikkat etmelidirler.

Onun adına düşünmek yerine, kendi başına düşünmesini sağlayın. Sorununu çözmek yerine, kendi sorununu çözmesine fırsat vermeniz, çocuğunuzun sorumluluk duygusunu geliştirecektir.

Çözüm yolları üretirken çocuğunuza da seçme hakkı tanıyın.

Olaylar gerçekleşirken biraz uzakta durup olayın yaşanmasına imkan verin. Böylece çocuk  yaptığı davranışın sonuçlarını da görmüş olacaktır.

• Şimdiye dek kullandığınız ve bir işe yaramayan cezalandırma yöntemlerini bırakın. Yukarıda yazdığımız tüm bu sorumluluk geliştirme yöntemlerini uygularken üzerinde durulması gereken en önemli noktalardan bir diğeri ise anne-baba arasındaki tutum birliğidir. Anne bu konudaki önerileri uygulamaya çalışırken baba koruyucu bir tutum sergileyip çocuğuna sorumluluk vermekten kaçınıyor ya da çocuğun sorumluluklarını kendisi gerçekleştiriyorsa veya tam tersi bir durum varsa yani anne aşırı koruyucu bir tutum sergiliyorsa; çocuk yine sorumluluk duygusunu geliştiremeyecektir.

 

Sorumlu Bir Davranış Geliştirirken;

Öncelikle çocuk bu davranış ile ilgili olarak bilgilendirilmelidir. Çocuğun bu davranış değişimine niçin ihtiyaç duyulduğunu anlaması önemlidir.

Daha sonraki adım olarak çocuğun bu davranışı gösterip gösteremediği gözlemlenmeli çocuk bu süreç içerisinde takip edilmelidir. Davranışın ne kadar sürede yapıldığı ya da yapılıp yapılmadığı zamanları belirlemek de önemlidir.

Gerekli gözlemler yapıldıktan sonra çocuğa davranışı ile ilgili geribildirim verilmesi gereklidir. Eğer sorumlu davranış sayısında artma söz konusu ise olumlu pekiştireçler verilerek motivasyon arttırılmalıdır. Eğer sorumlu davranışın ortaya çıkmasında sıkıntılar varsa, bu sıkıntılar ve olası nedenlerinin çocukla paylaşılması gerekir.

Tüm bu süreç içerisinde özellikle sabırlı ve kararlı olmak çok önemlidir.

 

Çocuklarımız için yarını kazanmak yönünde bugün tutarlı olmak, sorumluluk duygusunu nefsimizde yaşamakla başlamak gerek. Çocuklarımızdan istiyorsak, nefsimizde doğruyu yaşayarak, doğru model olarak yarını kazanabiliriz.

 

Metin AKGÜN

Eğitim Bilim Uzmanı

Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı