Semih Hocaoğlu


BİR FESTİVAL MERKEZDEN YERELE YAPILIRSA BU KADAR OLUR

Demek ki ; bütçe, ödenek falan değilmiş gerektiği gibi tanıtıma engel olan. *Vizyon gerek, *bu işi bilmek gerek, *konunun mahiyetine vakıf olmak gerek, *samimiyet gerek, ve en önemlisi ; *konu ile ilgili bilgi birikim gerek.


BİR FESTİVAL MERKEZDEN YERELE YAPILIRSA BU KADAR OLUR

 

Demek ki ;

bütçe, ödenek falan değilmiş gerektiği gibi tanıtıma engel olan.

*Vizyon gerek,

*bu işi bilmek gerek,

*konunun mahiyetine vakıf olmak gerek,

*samimiyet gerek,

ve en önemlisi ;

*konu ile ilgili bilgi birikim gerek.

Birkaç gün önce ;

bazılarının ballandıra ballandıra anlatıp yere göğe sığdıramadığı,

bir başkalarının gerçekleri görüp uygun eleştiriler getirdiği Mardin Kültür Yolu Festivali ile daha önce çeşitli zamanlarda değişik illerde yapılan tanıtım etkinlikleri ile ilgilidir yukarda yapılan değerlendirmeler.

Hemen hemen her yıl değişik yörelerde yapılan tanıtım amaçlı turizm fuarlarına, adeta "katılmış olmak için katılıp" ;

*omuza atılan şalla "mırra" dağıtmakla,

*"Reyhani" diye hop hop oturup kalkmakla,

*birkaç avuç "badem şekeri" ikram etmekle,

*elit tabakanın bir arada fotoğraf çektirmesiyle Mardin'i tanıtmaya çalışanların her seferinde bütçe ve ödenek yokluğundan gerektiği gibi bir katılım sağlayamadıkları iddiasını, 9 gün süren Mardin Kültür Yolu Festivalinin devasa harcamalara rağmen bekleneni veremeyişi çürütmüş oldu.

Görselden öteye gitmeyen sadece ışık gösterileri için 18 milyonluk bir harcamadan bahsediliyor.

Gelelim içinde ne Mardin'in ne de kültürün bulunmadığı Mardin Kültür Yolu Festivaline.

Mardin hafızasının hakim kılınmasının gerektiği bu etkinlik ;

*yerelin kendi dinamikleri tarafından ortak bir üretim alanı içinde yürütülmesi gerekirken, merkezden yerele gönderilen bir etkinlik zincirine dönüştürüldü,

*Mardin'in zengin kültür mirasının görünür kılınmasını amaçlayan bir proje olacağına, yerelin sesinin oluşturulan suni kalabalık arasında kaybolduğu bir görüntü ortaya çıktı,

*30 noktada 370 olduğu söylenen etkinliğin içinde küçük küçük dokunuşlardan oluşan birkaç Mardin teması vardı sadece,

*müziği, dili, mutfağı ve tarihi özellikleri ile tanınan Mardin'deki böylesine bir etkinlikte gözler yerel müzisyenleri ve dengbejleri ararken, devreye sokulan sponsorlar kanalıyla Alişan, Murat Boz, Haluk Levent, Ebru Yaşar, Merve Özbey, Buray ve Bengü gibi sanatçılar sahne aldı.

Mardin ve kültür temalı olan bu etkinliğin müzik bölümündeki ilk figür;

davet edildiği ulusal ve uluslararası organizasyonlarda türkçe, kürtçe, arapça, süryanice ve ermenice eserlerle büyük beğeni toplayan, Cumhurbaşkanı Külliyesindeki performansıyla dikkat çeken Mardin Diller ve Dinler Korosu olması gerekirken, organizasyonun sahibi Kültür ve Turizm Bakanlığınca görmezden gelindi.

Somut olan ve somut olmayan kültürel miras zengini Mardin, kendi adına yapılan kültürel etkinlikte katılım fukaralığı yaşadı.

30 noktada 370 etkinlik olarak lanse edilen Mardin Kültür Yolu Festivali ;

Midyat, Savur, Nusaybin, ve Kızıltepe'nin de katılımıyla daha fazla noktada ;

*genç kızlarımızın el emeği göz nuru dökerek yaptığı "iğne oyası" işlemeciliğinin,

*ahşap işlemeciliğinin,

*taş işlemeciliğinin,

*keçeciliğin,

*bakırcılığın sergilendiği atölye çalışmaları ile

*bölgede yaşamakta olan arap, kürt, süryani ve ezidi vatandaşların düğünleri,

*kendine özgü aparetleriyle şehriye kesim işlemini,

*Mardin'in damak zevki hariré yapımını,

*kurşun dökme ve harmelleme gibi ritüllerin festivalin birer unsuru olarak sunulması sağlanabilseydi.

Başta belli başlı ses ve sahne sanatçıları olmak üzere, etkinlik kapsamındaki tiyatro gösterileri ile çocuklara lunapark keyfi yaşatan çocuk aktiviteleri ilgi ile izlenmiş olmasına rağmen, bunların bu etkinlik kapsamında değil de başka şekilde konuk edilmiş olması daha doğru olacaktı.

Mardin Kültür Yolu Festivalinin beklendiği gibi sonuç vermemiş olması ;

tüm toplumsal gereksinimlerin ve yapılması düşünülen her aktivitenin "ben yaptım oldu" mantığından sıyrılıp yerelde ve katılımcı bir anlayışla yapılmasının daha doğru olacağı gerçeğini bir kez daha gösterdi.

 

 

SEMİH HOCAOĞLU-MARDİN