OHAK DER`İN ``KAN DAVASI`` KONFERANSLARI SONA ERDİ

Ortadoğu Halklarının Birliğini Koruma Kalkındırma ve Strateji Araştırmalar Merkezi (OHAK-DER) kan davalarında farkındalık yaratmak için kolları sıvadı.

İslami kimliğiyle bilinen OHAK-DER  tarafından Mardin ve ilçelerinde kan davalarında farkındalık yaratmak için düzenlenen “Kendini Öldürmek” adlı konferanslar sona erdi.

Konferanslar, Artuklu, Derik, Nusaybin, Midyat, Yeşilli, Mazıdağı, Ömerli ve Savur ve Kızıltepe ilçelerinde düzenlendi.

OHAK-DER tarafından kan davalarının sebep ve sonuçlarına yönelik hazırlanan ve İçişleri Bakanlığı’nca destelenen bir belgesel de çekildi.

Rûdaw’a konuşan OHAK- DER Yürütme Kurulu Başkanı Burhan Hedbi, konferanslara katılımlardan dolayı umutlandıklarını belirterek, 18 Mayıs’ta da birçok akademisyenin katılımıyla Mardin'de bir çalıştay yapmayı planladıklarını açıkladı.

Hedbi, “Akıllı insanlar, bir yere bir perdeyi asmak istediklerinde; kumaşı önce ölçer sonra keserler. Oysa bölgemizde insanlar önce birbirlerini öldürür sonra da konuşmayı denerler. İşte bu yüzden de biz bu projeye; ‘Bir koyun için birbirini öldürenlerin 99 koyun keserek barışma kültürüne hayır!’ sloganıyla başladık” dedi. 

Bir koyun için birbirini öldürenlerin 99 koyun keserek barış yemeği yapıp barıştıklarını dile getiren Hedbi, şöyle devam etti:

“Bu mantıksızlığa bakar mısınız? Bir koyunla gelen ölüm ve onlarca koyunla gelen barış! Bu şeytani egonun neticesi değildir de nedir? Madem bir koyun bu kadar kıymetli, uğrunda birbirinizi öldürüyorsunuz. Peki, barışırken neden onlarca koyunu kendi egonuza kurban ediyorsunuz.”

Kan davasının, günümüz coğrafyasında değişik adlar altında tezahür ettiği gibi  bazı bölgelerde de şiddet örtüsü altında varlığını sürdürdüğünü dile getiren Burhan Hedbi, şöyle konuştu:

“ Projenin adını, 'Bir insanı öldüren aynı zamanda bütün insanlığı öldürmüş olur' ayetinden alarak ‘Kendini Öldürmek!’ olarak belirledik. Bu yüzden de bu konferanslarımızda her biri birer kült haline gelen ve sorunların derinleşmesinde etkili olan ‘aile’, ‘aşiret’ ve ‘adamlık’ kavramlarını analiz etmeye, yeniden tanımlamaya ve hayatı yaşanır kılacak yeni anlamlar yüklemeye çalıştık.”Dedi.

ARTUKLU HABER AJANSI-MARDİN