Kamuoyunda yeniden alevlenmeye başlayan sahte diploma olaylarıyla ilgili ‘Milletimize hatırlatmaya devam edeceğiz! Unutturmayacağız!’ mottosuyla güncel bir değerlendirmede bulunan ve Adalet Bakanından Cumhurbaşkanına, MİT’ten BTK’ya kadar tüm yetkili ve sorumluları göreve çağıran DESAM (Demokrasi ve Eğitim Etütleri Stratejik Araştırma Merkezi) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Avcı, yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:
MİLLETVEKİLLERİNDEN BAŞLAYARAK TÜM YÖNETİM KADROSUNUN DİPLOMA VE DENKLİKLERİ DERHAL VE ACİLEN İNCELENSİN!
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine, liyakatine ve en önemlisi gençliğinin geleceğine yönelik, on yılı aşkın süredir devam eden “Sahte Diploma Skandalı” olaylarına matuf organize ihanet şebekelerini unutturmayacağımızı, halkımıza hatırlatmaya devam edeceğimizi ve yetkilileri ve sorumluları göreve çağırmaya ve olayın takipçisi olduğumuzu bildirmekten usanmayacağımızı belirtmek istiyorum.
‘Sahte Diploma’ başlıklı skandal olaylar bir suç dalgası değil; bu, devletin en mahrem sistemlerine sızılmış, demokrasinin temeline dinamit yerleştirilmiş sistematik bir sahtekarlık, dijital işgal ve çöküş girişimidir!
Daha dün, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın diploması hakkındaki verilen soru önergesine YÖK’ün verdiği resmi cevap yaşadığımız vahamet, bu sahte diploma skandalının devletin en üst kademelerine kadar uzandığının en somut kanıtıdır. Sahte diploma olaylarının, ülkenin en kritik makamını dahi gölgelemesi, bu sahtecilik ve çürüme rejiminin ulaştığı tehlikeli boyutları gözler önüne sermektedir.
SAHTE DİPLOMA ALMAK, DÜZENLEMEK VATANA İHANETTİR!
Sahte diploma, sahte kimlik, sahte pasaport ve e-imza skandalı, bir devlet krizidir. Türk gençliğinin alın terini çalan, Türk diplomalarının uluslararası arenada bir paçavraya çeviren bu alçaklığın adı, sadece sahtecilik değil; vatana ihanettir!
Milletimize ilan ediyoruz: Bu skandalı unutmadık, unutturmayacağız! Sahteciliğin, yolsuzluğun ve liyakatsizliğin kökünü kazıyana dek, her platformda bu ihanet şebekelerini deşifre etmeye ve hesap sormaya devam edeceğiz.
Elimizdeki veriler ve yetkin uzmanların tespiti nettir: Bu organize suç imparatorluğu, içeriden bürokratik ve siyasi bir koruma ve destek olmadan ne on yıl ayakta kalabilir ne de bu denli kritik sistemlere sızabilirdi.
E – DEVLET UYGULAMASI YOL GEÇEN HANINA DÖNMÜŞ!
E-Devlet, Yol Geçen Hanına Dönüştü: Devletin dijital kalesi olan e-Devlet, bu çetelerin suç makinesine dönüştürülmüştür. Sahte belgeler gerçekmiş gibi işlenmiş, devlet mührü gasp edilmiş, vatandaşlarımızın verileri çetelerin oyuncağı olmuştur.
Liyakatin Katli: Sahte unvanlarla hakim, savcı, doktor, mühendis ve öğretmen makamlarına yerleşen bu gölge ordu, vatandaşımızın adalet, sağlık ve eğitim hakkını doğrudan tehdit etmektedir. Sahte bir hâkimin verdiği müebbet hapis, sahte bir doktorun yaptığı ameliyat, sahte bir mühendisin inşa ettiği bina... Bu, bir millete kurulan en büyük tuzaktır!
Bu skandalın on yıl boyunca, tüm hassasiyetimize rağmen, devletin kılcal damarlarına sızmasına göz yuman veya bu durumu göremeyen kurumların yöneticileri, milletimize hesap vermek zorundadır. Bu ya akıl almaz bir ihmaldir ya da daha vahimi, suça ortak olmaktır! Başta milletvekilleri olmak üzere, üst düzey bürokrat, diplomat ve akademisyenlerden başlamak üzere tüm diplomalar soruşturulmalı ve incelenmelidir. Denklikler itina ve dikkatle yeniden soruşturulmalıdır.
ADALET BAKANINA ÇAĞRI: YARGI ONURUNU KURTARIN!
Adalet Bakanlığı ve Yüksek Yargı, derhal harekete geçmelidir. Sahte Hâkim ve Savcılar Temizlenmelidir. Sahte diplomalarla görev yapan tüm yargı mensupları anında tespit edilmeli, kamudan uzaklaştırılmalı ve en ağır şekilde yargılanmalıdır.
Soruşturmalar Derinleştirilmelidir. Bu suç şebekelerinin yargı ve infaz süreçlerindeki olası manipülasyonları, yozlaşmış rejimin rüşvet ağlarıyla bağlantıları, tereddütsüz bir şeffaflıkla ortaya çıkarılmalıdır. Yargı, kendi namusunu temizlemek zorundadır!
MİLLİ EĞİTİM BAKANINA ÇAĞRI: GENÇLİĞİN GELECEĞİ ÇALINDI!
On yıl boyunca MEB ve YÖK sistemlerinin talan edilmesine seyirci kalanlar, bu ihanetin ortağıdır. Üniversiteler, MEB ve YÖK, sahte belgelerle unvan almış, profesörlük, öğretmenlik ve memurluk yapan tüm kişileri derhal tasfiye etmeli, bu kadrolar alın teri döken, liyakatli gençlerimize açılmalıdır.
Eğitimin İtibarı Geri Verilsin. Türk üniversitelerinin ve diplomalarının uluslararası piyasada alay konusu olmasına neden olan bu utanca son verilmelidir. Bilim ve liyakat, yeniden eğitimin temel taşı olmalıdır.
BTK, MİT ve EMNİYET İSTİHBARATA ÇAĞRI: BU SESSİZLİK NE ANLAMA GELİYOR!
Devletin sinir sistemini koruma görevi olan Millî İstihbarat Teşkilâtı ve Emniyet İstihbarat ’ın, on yılı aşkın süredir devam eden sahte pasaport, kimlik ve E-Devlet işgalini nasıl tespit edemediği, akıl ve mantık dışıdır. BTK, MİT ve Emniyet istihbaratın yöneticileri, bu utanç verici acziyet ve sessizlik karşısında millete acilen hesap vermek zorundadır. Bu ya akıl almaz bir beceriksizlik ya da daha korkuncu, içeriden bir iş birliğidir!
Bu itibarla güvenlik reformu şarttır. Siber güvenlik kapasiteleri yeniden yapılandırılmalı, devlete sızan tüm hainler derhal tasfiye edilmelidir. Devlet, çetelere teslim edilemez!
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A TARİHİ ÇAĞRI: GÖLGE DÜŞMESİN!
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Bu, sıradan bir adli vaka değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına yöneltilmiş bir tehdittir. Bu tarihi skandalı, bizzat takip etme, soruşturmaların üzerine düşecek her türlü siyasi gölgeyi kaldırma ve en üst düzeyde alaka gösterme sorumluluğu sizdedir. Devletin itibar ve saygınlığına zarar veren bu eylemin lütfen üzerine gidiniz.
Bu skandalın sorumluları ne bir avuç çeteye yıkılabilir ne de günü kurtaracak birkaç bürokratın feda edilmesiyle geçiştirilebilir. TİKA, MİT Başkanlığı yapmış ve an itibariyle Dışişleri Bakanı olan Hakan Fidan hakkındaki YÖK raporuna binaen ciddi iddialar, sahtecilik olayı dahi bu skandalın ne denli köklü ve vahim olduğunu ispatlamaktadır. Bu şaibeler, siz bizzat takip etmediğiniz sürece ortadan kalkmayacaktır.
Lütfen şeffaflığı sağlayın! Bu büyük ihanet ağının en tepedeki siyasi ve bürokratik bağlantıları, kim olursa olsun, hangi makamda bulunursa bulunsun, en ufak bir gölgeye izin vermeden, en şeffaf şekilde ortaya çıkarılmalıdır. Millete hesap verme sorumluluğunuz, makamınızın gereğidir!
ÇÖZÜM VİZYONU: LİYAKATLE YENİDEN İNŞA!
Bu karanlıktan çıkış yolu, teknolojiyle, liyakatle ve milletin birliğiyle mümkündür.
Derhal Bağımsız Soruşturma Komisyonu kurulmalıdır. TBMM çatısı altında, siyasi müdahaleden uzak, gençlerden gözlemcilerin de yer alacağı bağımsız bir komisyon kurularak, skandalın tüm boyutları ve geçmiş seçimlere olası etkileri aydınlatılmalıdır.
Derhal Blockchain devrimi yapılmalıdır. Diploma, kimlik ve seçmen kütükleri derhal Blockchain teknolojisine aktarılmalı; değiştirilemez, şifrelenmiş, benzersiz bir dijital imza ile korunmalıdır. E-Devlet, milletin güven kalesi olmalıdır!
Sorumlular derhal istifa etmelidir! On yıl süren bu ihanete ya göz yuman ya da ihmal eden tüm ilgili bakan ve üst düzey bürokratlar, derhal görevlerinden çekilmelidir, el çektirilmelidir.
Aziz Vatandaşlar, bu çöküş girişimi, Türk gençliğinin umutlarını çalmaya devam edemez. Biz, DESAM olarak, bu harami düzeni yıkmak, liyakati, adaleti, hakkaniyeti, vicdanı ve bilimi yeniden devletin temeline yerleştirmek için son nefesimize kadar mücadele edeceğiz.
Türk milleti uyuma, ayağa kalk! 21. yüzyılın lider Türkiye’sini, sahteciliğin değil, bilimin, liyakatin ve adaletin egemen olduğu bir geleceği birlikte inşa edelim! Zafer, bu vatanın onuruna sahip çıkan herkesle gelecektir!
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
11060,39%0,81
42,05% 0,05
48,44% -0,02
5388,75% -0,60
8921,73% 0,00