MARDİNLİ RESSAM NASIR TÜRK`ÜN BARIŞA ADADIĞI RESİM SERGİSİ İSTANBULDA

Mardinli Ressam Nasır Türk`ün Barışa adıyorum dediği ve 33 Adet Mardin temalı yağlı boya resimlerinden oluşan resim sergisi 24 ocak Pazar günü Ataköy Yunus Emre Kültür merkezinde saat 15.00`te sanatseverlerin ve Mardin sevdalılarının ziyaretine açılacak

20.01.2016 11:24:18 0
MARDİNLİ RESSAM NASIR TÜRK`ÜN BARIŞA ADADIĞI RESİM SERGİSİ İSTANBULDA

Mardinli Ressam Nasır Türk'ün Barışa adıyorum dediği ve 33  Adet Mardin temalı yağlı boya resimlerinden oluşan  resim sergisi 24 ocak Pazar günü Ataköy Yunus Emre Kültür merkezinde saat 15.00'te  düzenlenecek açılış kokteyli ile İstanbul'da yaşayan Mardinli sanatseverlerin ve Mardin sevdalılarının ziyaretine açılacak.

Bahçelievler Mardinliler Derneği ile İsanbul Mardinliler Derneklerinin  manevi desteği ile İstanbul Yuzücü  Talaat Yüzmen sokak  No.13  9.kısım Artrium AVM Yanı Ataköy İstanbulda bulunan Yunus Emre Kültür Merkezinde açılacak olan sergiye İstanbulda yaşayan Mardinlileri ve Mardin Sevdalılarını beklediğini belirten Mardinli  Ressam Nasır Türk,Destek veren İstanbul Mardin Derneklerine Teşekkür etti.

Mardinli Ressam Nasır Türk'ün ''Bu Sergimi Barışa Adıyorum'' dediği ve 33 Adet Mardin Resminden oluşan Sergi 24 ocak ve 30 Ocak 2016  Tarihleri arasında sanatseverlerin ziyaretine açık tutulacak.

Mersinde Bir Özel Dersanede Müdürlük Görevini Yürüten Mardinli Ressam Nasır Türk''Ah Mardin Konuşabilse''Resim Sergisi ile Mardin'i İstanbul'a  taşıyacak

Aslen Mardinli olan ve Mersin’de ikamet eden ressam Nasır Türk tam 18 yıldır resim yapıyor.

Nasır Türk resim sergisine davet ederken şu sözlerle davet ediyor konuklarını. 
Kısaca Mardin’i anlatıyor. 
“Kuyu taşlarına çarpan, Bakraçların çığlığına, reyhan kokusu karışacak, yankılanacak Mezopotoamya ovasına. Ne soylu bir yalnızlıkla, kaç alim yetiştirdi. Kaç dinde ayin yaptı, dram tedirginliğinde. Taşların büyüsüne kapılmış, dünyaya sığmayan, bir miras bıraktı, sıradağlar doruğunda ve sonra tesbih tanelerinin mırıltısıyla tökezleyerek... Sihirli taşların üstüne boyamı döktüm” diyor ressam Nasır Türk...
Şahane bir şekilde Mardin’in taş  evlerini, sokaklarını, havralarını, kiliselerini, kapılarını, eşeklerini atlarını, görkemli binalarını, dar sokaklarını merdivenlerini tuval'e taşımış, adeta ruh vermiş, Şimdi de Mardini Başkent Ankara'ya taşıdı. 
Unesco’nun halen Mardin ilini kabul etmeyişine sitem eden ressam Nasır Türk “ Unesco’ya rağmen resimlerimde Mardin’i anlattım. Orada ki güzellikleri sanatseverlerle paylaşmak istedim. 
Ressam Nasır Türk 1973 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesi Duruca beldesinde dünyaya gelmiş. İlk ve orta lise’yi Nusaybin’de, yüksek tahlisi İnönü Üniversitesinde, mersin Üniversitesinde ise yüksek lisans yapmış. Özel bir eğitim kurumunda Psikolojik/ Danışman olarak görev yapıyor. “İnsanın doğup büyüdüğü kent yaşamdan bir parçadır.” Düşüncesi ışığı altında ilk kişisel sergisini 33 eserle İstanbullu  sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor.

Açtığı resim Sergilerinin davetiyelerini özel olarak kendi tasarlayan ve Her açtığı sergi Davetiyesinde kendi şiirlerine tyer veren Danatçı Nasır Türk,İstanbul'da açcağı Sergi için Manevi desteklerini esirgemeyen İstanbul Mardinliler Derneği Başkanı Mehmet Tunç'a ve Bahçelievler Mardinliler Derneği Başkanı Ahmet Fuat Bodur'a Teşekkür ederek,Bu Serginin Güneydoğu Anadolu ve Mardin'e  Barış getirmesini diledi.

son davetiye.JPG görüntüleniyorson davetiye.JPG görüntüleniyorMARDİNLİ RESSAM NASIR TÜRK İLE YAPILAN RÖPORTAJ

S1) Mardin’le ilgili konuştuğunuz zaman ne söylemek isterdin?

Cevap: Derin bir tarih, farklı dinlerin, ırkların yüzyıllarca birlikte yaşamalarıyla ilgili hoşgörü.

S2) ‘Bu sergimi Barışa adıyorum’ demişsiniz, Mardin konuşursa barışa nasıl haykırırdı?

Cevap: Aslında Mardin hoşgörüsüyle duruşuyla zaten bir barış kentidir ve gerçekten Mardin’i herkes, tüm şehirler örnek almalılar, ben zaten eserlerinde tüm medeniyetlere, dinlere ait resimleri tuvale aksetmişimdir.

S3) Birçok rengi inancı bir arada barındıran, Mardin tarihi aynı zamanda barışın ve hoşgörünün tarihi değil mi?

Cevap: Aynen öyle, yüzyıllardır farklı dil, ırk, mezhep birlikte yaşayarak, hoşgörü içinde insanca yaşamın böyle olması gerektiğini davranışlarıyla sergilemişlerdir.

S4) Şairler, ressamlar Mardin’in sesi aslında, ne kadar Mardin’e gittiniz ve tarihine hoşgörüsüne tercüman oldunuz?

Cevap: Her toplum da öncelikle aydınlara, sanatçılara (Şairler, ressamlar, müzisyenler) çok iş düşüyor yapılan tüm yanışlara karşı o toplumun sesi olmak zorundalar her yıl mutlaka bir iki kere giderim ya bir proje için ya da enerji almak için mutlaka gidiyorum.

Tarihine, hoşgörüsüne gelince ben yaklaşık yedi yıldır Mardin’e ait olan camileri, kiliseleri tüm ırklara ait yapılarını Tuvalıma aksettiriyorum.

S5) ‘İnsanın doğup büyüdüğü  kent yaşamından bir parçadır.’diyorsunuz, sergi afişinde Mardin insanı bunun ne kadar farkında? Bu kadar büyük bir tarihi mirasın üzerinde ve ya içinde yaşadığını farkında mı?

Cevap: Biz toplum olarak tarih bilincimiz çok iyi gelişmemiştir ve turizmi de genellikle para olarak algılıyoruz fakat az da olsa bu algı değişiyor.2 yıl önce İzmir de bir tv programında şunu söyledim: Mardin dizilerle tanıtılmamalıdır ve bunu da gerek duyulmaması gerekir bir iki dizi çevirildi.,Saçma sapan hikayelerle güzel bir şehir tanıtılmamalıdır dedim.

S6) Mardin dışında yaşıyorsunuz aynı zamanda bir eğitimci ve sanatçı kimliğiniz vardır hem eğitimci hem de sanatçı kimliğinizle doğup büyüdüğünüz şehir ondan uzakta iken daha mı çok duyumsuyorsunuz.(besleniyorsunuz)

Cevap: Yaklaşık 20 yıldır uzakta yaşıyorum ailem orda yaşıyor ama hiçbir zaman ordan kopamadım tam aksine daha da bağlandım ve beni besledi.

 

S7) Mardin yeterince tanınıyor mu hakkettiği değeri görüyor mu sizce?

Cevap: Son dönemlerde Mardin turizm konusunda tanımaya başladı, Mardin müze çalışmaları takdire değerdi sürekli bir çalışma var uluslar arası müze ile ilgili Türkiye yaklaşık 14 yıldır katılıyordu geçen yıl Mardin müze müdürü çalışmalarından dolayı ödüle layık görüldü.

S8) Mardin’i konu eden resimler ve bu sergilere olan ısrarınız nedir?

Cevap: Ben bir Mardin hayranıyım belki biliyorsunuz Mardin UNESCEF e adaydır ama kabul edilmemiş hala çünkü yaklaşık 15 bina tarihi eserlere uymayan priketle yapılmış  o binaların yıkılması lazımdır yıkılmıyor nedendir bilmiyorum. UNESCEF Mardin’i dünya mirasına kabul edene kadar devam edeceğim sergilerime.

S9) Şimdiye kadar 6 kişisel sergi açıtınız birçok karma sergilere katıldınız 24 Ocaktaki İstanbul da ki serginize şimdiden ilgi nasıldır.

Cevap: Sergilerim genelde Mardin hayranları geliyor Türkiye’nin pek çok ilinde açtım herkese çok teşekkürler sunuyorum 24 Ocaktaki sergim, içinde projede birçok arkadaşım emek harcadı  herkese saygılarımı sunuyorum ayrıca size de ilginiz için çok teşekkür Azizcim.

S10) Bu çalışmalarınız Mardin’in doğru tanınmasına katkısı ne kadar oluyor?

Cevap: Her şeyden önce hiç Mardin’e gitmemiş insanların Mardin tarihini görebiliyor, Mardin de farkı din, dil, ırk, mezheplerin bir arada yaşadıklarına kanaat getiriyorlar ayrıca umarım UNESCEF de bu duruma daha çok duyarlılık gösterir.

S11) Plan ve projelerden söz edelim bundan sonraki hedefiniz nedir?

Cevap: Türkiye de çok önemli şehirlerde ciddi galerilerde sergilerimi açtım bir iki sergiden sonra yurtdışında da açmak istiyorum umarım her şey daha iyi olur.

 

ARTUKLU HABER AJANSI-İSTANBUL


23.2° / 12.9°
  • BIST 100

    10208,7%1,62
  • DOLAR

    32,38% 0,14
  • EURO

    34,78% 0,03
  • GRAM ALTIN

    2404,51% 0,33
  • Ç. ALTIN

    3877,87% 0,00