Mardin’in her ne kadar hububat ürünleriyle öne çıkan bir kent olsa da zeytincilikte önemli bir kalite potansiyeli taşıdığına dikkat çeken Mardin TSO Başkanı Hatip Çelik, zeytinde bahçelerin hem de fabrikalarının sayısını artıracak destek programlarına ihtiyaç olduğunu aktardı.
Mardin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hatip Çelik, kentin rakımının yüksek olması ve 40 derece üzeri sıcaklığa sahip gün sayısının fazla olmasının zeytin üretiminde ciddi kalite avantajı sağladığını söyledi. Zeytin ağaçlarının yüksek rakım ve sıcak iklim nedeniyle ciddi stres altında yaşadığını ifade eden Hatip Çelik, “Stresli zeytin ağaçlarımız bizim dış ticaretteki en önemli kozumuz olabilir. Çünkü strese giren ağaçlarımız kendilerini korumak için ciddi oranda polifenol salgılıyor. Ağaçların ürettiği polifenol ise meyvenin kalitesini, lezzetini ve aromasını artırıyor. A sınıf zeytin ve zeytinyağı ticaretinin merkezi olan İtalya, İspanya ve Yunanistan’da üçgeninde çiftçiler, Mardin’deki ekosisteme benzer bir sistem oluşturabilmek için yapay yöntemler kullanıyor. Bizim bölgemizde ise bunu yapmamıza gerek yok. Bu doğal ekosistemde kendi kendine gerçekleşiyor. Mardin zeytin ekosisteminde yetişen meyvelerin polifenol ve antioksidan seviyeleri yüksek çıkıyor. Bu nedenle Mardin doğru üretim modelleri ve sanayiciliğin geliştirilmesiyle önemli bir ticari potansiyel yaratabilir. Çünkü kentimizden gerçekleştiren zeytin ve zeytinyağı ihracatı artışını sürdürüyor. Geçtiğimiz haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 937.7 aran zeytin yağı ihracatımız yılın ilk 6 ayında yüzde 506.5 artışla 315 bin dolara ulaştı. Buradaki avantajlarımızı fırsata çevirmemiz için zeytin bahçelerimizin genişletecek, modern fabrikaları teşvik edecek ve markalaşmayı güçlendirecek yeni programlara ihtiyacımız var” dedi.
“Modern fabrikalarla zeytin bahçelerini geliştirebiliriz”
Mardin’de zeytin işleyen fabrika sayısının yok denecek kadar az olduğunu ifade eden Hatip Çelik, sanayiciliğin zayıf olması nedeniyle üretim alanlarındaki genişlemenin yavaş olduğunu kaydetti. Zeytinin su ihtiyacının düşük olduğuna dikkat çeken Başkan Çelik, “Küresel iklim değişikliğine karşı geliştirilen ürün desenlerinde zeytin temel ağaçlardan biridir. Bu nedenle geleceğin bahçe yetiştiriciliğinde zeytin daha önemli yerlere gelecek. Kentimizde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre 2024 yılında kaydedilen 24 bin 607 dekarlık zeytin bahçelerindeki meyve veren ağaç sayımız toplamda 423 bin 88’e ulaştı. Bölgemizde sofralık zeytinlerde ağaç başı 11 kilogram yağlık zeytinlerde ise ağaç başı ortalama 12 kilogram verim alınıyor. Geçtiğimiz yıl toplamda 4 bin 656 ton zeytin hasadı gerçekleştirildi. Ancak bölgemizde Çiftçi kayıt sistemine kayıtlanmayan çok sayıda bahçemiz var. Ayrıca kentimize özgü olan ve başka bölgelerde yetiştirilemeyen 6 yerel zeytin çeşidimiz var. Bunlar Halhalı, Mavi, Zoncuk, Belkavazi, Vosvoki, Belloti çeşitleri olarak kentimizde yetiştiriliyor” diye konuştu.
Avrupa tüketim, üretim ve ticaret oranlarıyla küresel zeytin piyasasına yön veriyor
Uluslararası Zeytin Konseyi’nin rakamlarına göre, 2024-2025 sezonunda, İspanya’nın 1 milyon 290 bin ton, Türkiye’nin 450 bin ton, Tunus’un 340 bin ton, Yunanistan’ın 250 bin ton ve İtalya’nın 225 bin ton zeytinyağı üretmesi beklendiğini ifade eden Hatip Çelik, küresel piyasalara ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: “Küresel zeytinyağı üretiminin yaklaşık %67’si AB ülkelerinde gerçekleşiyor. Başta Akdeniz ülkeleri olmak üzere, AB genelinde yaklaşık 4 milyon hektarlık alanda geleneksel, entansif ve süper entansif yöntemlerle zeytin yetiştiriliyor. İtalya ve İspanya, yıllık yaklaşık 500.000 tonluk tüketimleriyle AB’nin en büyük zeytinyağı tüketicileridir. Yunanistan ise kişi başına yılda yaklaşık 12 kg tüketimle AB’de en yüksek kişi başı zeytinyağı tüketimine sahiptir. Genel olarak AB, dünya toplam tüketiminin yaklaşık %53’ünü oluşturmaktadır. Ticaret açısından ise AB, dünya zeytinyağı ihracatının yaklaşık %65’ini gerçekleştiriyor. AB’den ihraç edilen zeytinyağının başlıca varış noktaları Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya ve Japonya’dır. İtalya, zeytinyağı üretimi ve pazarlamasında yüksek kalite standartlarına sahip bir ülke olarak öne çıkıyor. Bu pazara girmek için ürünlerin düzenli laboratuvar ve tadım testlerinden geçirmeleri gerekiyor. Üstün tadım özelliklere sahip, belirli üretim alanlarıyla ilgili, organik sertifikalı ve iyi bir pazarlama hikayesiyle desteklenen zeytinyağı, AB pazarında rekabet avantajı sağlayabilir. Zeytinyağı tedarikçilerinin en güçlü rakipleri şu anda İspanya, İtalya, Portekiz, Yunanistan ve Tunus'ta bulunuyor. Sızma zeytinyağları, Avrupa'da satılan ve kaliteyi tanımlamak için duyusal testlerin kanunen zorunlu olduğu tek gıdadır.”
“Mardin, Avrupa’ya yönelik zeytinyağı ihracatında önemli bir misyona erişebilir”
Dünyanın en kaliteli zeytinyağını üreten İtalya’da Ortalama Üretici Fiyatları 2024 yılının Ocak-Eylül döneminde sızma zeytinyağında (EVO) özellikle İtalya ve İspanya'da, 2023'e kıyasla %30'dan fazla arttığını ifade eden Hatip Çelik, “Ancak yaz sonunda, özellikle İspanya'nın üretimiyle ilgili iyimser tahminlerin ardından, fiyatlarda genel bir düşüş kaydediliyor. 2024 yılının ilk altı ayında İtalya'nın zeytinyağı ihracatı hacim olarak %7 artmasına rağmen, değer olarak %63 yükselerek 1,6 milyar Avro’nun üzerine çıktı. Öte yandan, ithalat miktar olarak %16 düşmesine rağmen, değer olarak %33 artarak 1,7 milyar Avro olarak gerçekleşti. İtalya’nın toplam ithalatı 2.5 milyar dolar seviyesine ulaştı. İtalya’nın zeytinyağı ithalatının %44’ünün İspanya ve %34,9’unun Yunanistan’dan yapıyor. İtalya’nın zeytinyağı ithalatında ülkemizin payı %1,8 iken, İtalya’nın Türkiye’den ithalatı 46,8 milyon dolar seviyesindedir. Ülkemizden İtalya’ya yapılan zeytinyağı ihracatının genel olarak 150930 GTİP6 Kodunda Saf Zeytinyağı (EU Cat2) ürün grubunda yapılıyor. 2024 yılı itibariyle, İtalya’ya zeytinyağı ihracatımızın %66’sı bu ürün grubundadır. Ancak bu ticarete henüz Mardin dahil olmuş değil. Mardin’in yüksek kalite oranlarına sahip zeytinyağı doğru ürünle hızlı bir gelişim sağlayabilir. Mardin Zeytinyağı hem Avrupa’daki tüketicilere hem de Avrupa’nın ihracat yaptığı ülkelerde ciddi bir kalite algısı oluşturabilir. Bu da kentimize yeni bir ticaret hattı ve uluslararası tanıtım avantajı sağlar.
“Pamuklu bitle mücadele ve doğru budamada çiftçilere eğitim ve destek sağlanmalı”
Mardin’deki zeytin yetiştiriciliğini tehdit eden sorunların başında pamuklu bit zararlısı ve yanlış budama olduğunu ifade eden Hatip Çelik, şöyle devam etti: “Pamuklu bit özellikle çiçeklenme döneminde faaliyet göstererek ağaçlarımızın verimlerini büyük oranda düşürüyor. Pamuklu bitin yayılma aracı rüzgardır. Rüzgar ne kadar iyi eserse pamuklu bitte o oranda bahçelere yayılım gösteriyor. Bunun önüne geçmek için çiftçilerimizin bireysel değil bütünsel mücadele tekniklerine geçiş yapması gerekiyor. Pamuklu bitler larva aşamasındayken kitlesel ilaçlamalar zeytin bahçelerimizdeki verimi artırabilir. Aynı zamanda sahada yaptığımız incelemelerde yanlış budamadan kaynaklı ciddi sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Artuklu ilçemize bağlı Dara bölgesinde oldukça yüksek seviyelerde dal kanseri tespit ediliyor. Dal kanserinin en önemli sebebi ise steril olmayan aletlerle budama yapılmasıdır. Aletler yeteri kadar dezenfekte edilmezse yapılan budama işlemi ağacın sonu olabilir. Bu iki alanda zeytin yetiştiricilerimizi desteklemeliyiz. Çiftçi eğitimleri, modern yöntemlerin bahçelere uygulanması noktasında hızlıca harekete geçmeliyiz.”
ARTUKLU HABER AJANSI-MARDİN