Liposomal nanoteknolojiyle D vitamini takviyelerinde yeni bir dönem başlıyor

Türkiye’de yapılan araştırmalara göre toplumun yüzde 63’ünde D vitamini eksikliği görülüyor. Bu eksiklik, osteomalazi ve raşitizm gibi ciddi kemik hastalıklarının yanı sıra bağışıklık ve kas sağlığını da olumsuz etkiliyor.

Sağlık 7.10.2025 12:28:00 0
Liposomal nanoteknolojiyle D vitamini takviyelerinde yeni bir dönem başlıyor

Türkiye’de yapılan araştırmalara göre toplumun yüzde 63’ünde D vitamini eksikliği görülüyor. Bu eksiklik, osteomalazi ve raşitizm gibi ciddi kemik hastalıklarının yanı sıra bağışıklık ve kas sağlığını da olumsuz etkiliyor. Ancak klasik tablet ve kapsül formlarında alınan D vitamininin büyük bölümü sindirim sırasında kayba uğruyor. İşte bu noktada devreye giren liposomal nanoteknoloji, vitaminlerin hücrelere doğrudan ve etkili bir şekilde ulaşmasını sağlayarak emilimi artırıyor. Sıvı formda alınan liposomal D vitamini, özellikle kemik sağlığını korumada kritik bir rol üstleniyor. Gelişmiş lipid teknolojilerinin küresel tedarikçisi olanVAV Lipids bu alandaki yenilikleri Türkiye ve dünya genelinde sağlık profesyonelleri ile buluşturarak, hastaların ihtiyaç duyduğu güvenli ve etkili çözümleri erişilebilir kılıyor.

 

Kemikler, diğer organları koruyan ve hormonları düzenleyen temel yapısal organlar olarak biliniyor. Ancak çeşitli hastalıklar, çevresel faktörler ve iskelet bozuklukları kemik dokusunu olumsuz etkileyebiliyor. Bu durum hem hareket kabiliyetini kısıtlayabiliyor hem de ciddi vakalarda hayati risk oluşturabiliyor. Geleneksel tedavilerde yüksek doz ilaç kullanımı gerekebiliyor ancak bu yöntem, yan etki riskini artırabiliyor. İşte bu noktada, liposomal nanoteknoloji ve nanopartiküllerle geliştirilen yenilikçi ilaç taşıma yöntemleri devreye giriyor. AB GMP sertifikalı, atıksız üretim tesisi ve 22 yıllık ihracat geçmişiyle gelişmiş lipid teknolojilerinin küresel tedarikçisi olan VAV Lipids de Türkiye ve dünya genelinde sağlık profesyonelleri ve hastaların ihtiyaçlarını karşılamada kritik bir rol üstleniyor.

 

Liposomal nanoteknoloji kemik tedavilerinde önemli rol üstleniyor

Liposomal nanoteknolojinin temelinde, 100–300 nanometre çapında lipozom adı verilen nanopartiküller yer alıyor. İlk kez 1965’te keşfedilen lipozomlar ilaç, vitamin ve aşı gibi maddeleri hücrelere taşımada kullanılıyor. Küçük yapay baloncuklara benzeyen lipozomlar, insan hücrelerini çevreleyen yapılara benzer fosfolipitlerden oluşuyor. Bu sayede çözünürlüğü düşük veya hassas maddeleri hedef hücreye ulaşana kadar koruyabiliyor. Biyouyumlu yapıları sayesinde yan etki riski düşük olan lipozomlar, gıda takviyelerinde de vitamin veya diğer sağlık destekleyici bileşenleri taşımak için ideal bir kapsülleme yöntemi sunuyor.

 

Liposomal nanoteknoloji, son yıllarda kemik tedavilerinde önemli bir rol üstleniyor. Osteoartrit, osteoporoz ve kemik kanseri gibi durumlarda, tedavi etkinliği sınırlı kalabiliyor ve yan etkiler ortaya çıkabiliyor; çünkü ilaç doğrudan etkilenen bölgeye ulaşmıyor. Nanopartiküller küçük boyutları, geniş yüzey alanları ve yüzey özelliklerinin değiştirilebilmesi sayesinde kemik dokusunun yenilenmesine yardımcı oluyor. Örneğin, nanoseria ve seryum oksit nanopartiküller, osteoporoz gibi kemik dokusu bozulmalarında kullanılıyor. Kemik enfeksiyonları (osteomiyelit) da nanopartiküllerle hedeflenebiliyor. Lipozomların ayrıca yaralı kemik dokusuna gen taşımak ve iyileşmeyi desteklemek için de kullanılabildiğine dikkat çeken VAV Lipids Genel Müdürü Arun Kedia, “Bu teknoloji, ilaçların sadece hedef bölgeye ulaşmasını sağlayarak yan etkileri azaltıyor ve kontrollü salım sayesinde tedavi etkinliğini artırıyor” diyor.

 

Türkiye’nin yüzde 63’ü D vitamini eksikliği çekiyor

Türkiye’de yapılan bir meta-analiz çalışmasına göre, genel nüfusta D vitamini eksikliği yüzde 63 oranında görülüyor. Bebeklerde bu oran yüzde 86,6, hamilelerde yüzde 76, çocuklarda yüzde 39,8, yetişkinlerde ise yüzde 63,5 olarak izleniyor. Kadınlarda eksiklik yüzde 64,7 olurken, erkeklerde bu oran yüzde 39,5 olarak tespit edildi. Diğer yandan araştırmalara göre kanda 12 veya 10 ng/ml altındaki D vitamini seviyesi, eksiklik olarak kabul ediliyor. Bu durum, osteomalazi ve beslenme kaynaklı raşitizm riskini artırıyor. Eksikliğin başlıca nedenleri arasında yetersiz besin alımı ve güneş ışığına düşük maruziyet bulunuyor. Oral takviyelerle D vitamini almak mümkün olsa da klasik tablet ve kapsüller sindirim sisteminde büyük oranda kayba uğradığı için biyoyararlanımı düşük olabiliyor. Bu noktada devreye giren Liposomal nanoteknoloji ise vitamin ve besin takviyelerinin hücrelere etkin şekilde taşınmasını sağlıyor.

 

Sıvı formdaki liposomal D vitamini, kemik sağlığında kritik bir rol üstleniyor

Liposomal nanoteknolojinin vitamin ve besin desteklerinin etkinliğini artıran devrim niteliğinde bir yöntem olduğuna vurgu yapan Arun Kedia, şunları söyledi: “lipozomlar, küçük boyutları sayesinde sindirim sırasında parçalanmadan görevini yerine getiriyor ve farklı pH koşullarında da etkisini koruyabiliyor. Bu sayede D vitamini gibi kemik, kas ve bağışıklık sistemi sağlığı için kritik öneme sahip takviyeler, hücrelere çok daha kolay ulaşıyor. Geleneksel yağda çözünen formlar, süt ya da yağ içeren gıdalarla alınmak zorundayken liposomal D vitamini su veya meyve suyu ile pratik şekilde kullanılabiliyor. Bu hem biyoyararlanımı artırıyor hem de günlük hayatta daha erişilebilir bir kullanım imkânı sunuyor. Ayrıca sıvı formda alınabilmesi, büyük tabletleri yutmakta zorlanan kişiler için ciddi bir kolaylık sağlıyor. VAV Lipids olarak üretim standartlarımızı uluslararası düzenlemelerle uyumlu hale getirerek hem Türkiye’de hem de dünya genelinde sağlık profesyonellerinin ve hastaların ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. Amacımız, liposomal nanoteknolojinin sunduğu bu yenilikçi çözümleri daha geniş kitlelere ulaştırmak ve besin destekleri ile ilaçların hedefe güvenle ulaşmasına katkı sağlamak.”

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI

25.9° / 10.5°
  • BIST 100

    10734,87%-1,14
  • DOLAR

    41,70% 0,03
  • EURO

    48,78% -0,08
  • GRAM ALTIN

    5327,94% 0,37
  • Ç. ALTIN

    8731,43% 0,00