Tarih: 30.05.2015 11:55

HTGF`den Belçikalı Türk Milletvekilinin `soykırım` baskısıyla partisinden ihraç edilmesine kınama

Facebook Twitter Linked-in

Avrupa’nın ilk başörtülü milletvekili Mahinur Özdemir, 1915 olaylarını ‘Ermeni soykırımı’ olarak kabul etmediği için partisi CDH’dan ihraç edildi. Avrupalı etkili Türk sivil toplum kuruluşları sert tepki gösterdiler. Avrupalı Türklerin etkili sivil toplum kuruluşlarından Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu (HTGF) yaptığı açıklamada yapılanların despot uygulamalar olduğunu ifade ederek sert tepki gösterdi.

Demokratik Hümanist Merkez (CDH) partisinden Brüksel milletvekili Mahinur Özdemir, parti yönetiminden gelen 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarını ‘soykırım’ olarak tanıması baskısını reddetti. Bunun üzerine toplanan CDH “etik” komitesi Özdemir'i partiden ihraç etti. Özdemir'i Brüksel Parlamentosunda bağımsız milletvekili yapan süreç CDH lideri Benoit Lutgen’in “Eğer partimizde soykırım inkarcısı çıkarsa o saniyede kendisini dışarıdan bulur” açıklamasıyla başladı. Bunun üzerine Belçika medyası, parlamentoda 1915 olayları “Ermeni soykırımı” olarak tanınarak yapılan saygı duruşuna katılmayan Mahinur Özdemir’i gündeme taşıdı.

BELÇİKA MEDYA’DASINDA LİNÇ YAPILIYOR
Özdemir, medyada yürütülen linç kampanyasına rağmen tutumunu değiştirmedi. 1915 olaylarıyla ilgili herhangi bir mahkeme kararı bulunmadığını, Belçika hükümetinin ve Avrupa Birliği'nin bu konuda herhangi bir tutum almadığını hatırlattı. Mahinur Özdemir, yaptığı açıklamada, bugün görüştüğü CDH Genel Sekreteri Eric Poncin'in “Ermeni soykırımını tanıdığı” yönünde bir bildiriye imza atmasını istediğini ve aksi takdirde ihraç edileceğini söylediğini, kendisinin buna yanıtının “Ben bu konudaki fikirlerimin arkasındayım. Dik duruyorum ve ifade özgürlüğünden vazgeçmeyeceğim” şeklinde olduğunu aktardı.

BRÜKSEL MİLLETVEKİLİ MAHİNUR ÖZDEMİR DİK DURMAYA DEVAM EDİYOR
Özdemir, ihraç kararıyla ilgili açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Maalesef CDH partisi kendi adında geçen hümanizm ve demokrasiyle bağdaşmayan bir karar almıştır ve bünyesinde Avrupa'nın temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğünü barındırmadığını ispatlamıştır. Bu karar CDH ve Belçika demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. İfade özgürlüğünün 1915 olayları için de geçerli olması gerektiği açıktır. ‘Hepimiz Charlie’yiz’ diyerek ifade özgürlüğünü savunduklarını söyleyenlerin bu kararı utanç vericidir.” 100 yıl önce yaşanmış acılarla ilgili tarihçilerin karanlıkta kalan noktaları açıklığa kavuşturmalarını umduğunu kaydeden Özdemir, bu dönemde katledilen milyonlarca Müslüman başta olmak üzere herkesin acısını paylaştığını söyledi. Brüksel bağımsız milletvekili Mahinur Özdemir, “Bu acıların siyasete malzeme edilmesini kınıyorum. Yüzyıllarca barış içinde birlikte yaşamış Türkler ve Ermenilerin, dışarıdan müdahale olmaksızın gerçeklerle yüzleşerek bu acıyı aşabileceklerini düşünüyorum. Bu kapsamda bütün arşivlerin açılması ve ortak tarih komisyonu kurulması teklifini destekliyorum” ifadelerini kullandı.

HOLLANDA TÜRK GENÇLİĞİ LİDERİ OĞUZHAN KILIÇ KARARI SERT BİR ŞEKİLDE KINADI
Konuyu gündemine alan Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu (HTGF) Genel Başkanı Oğuzhan Kılıç, Brüksel milletvekili Mahinur Özdemir’in mağduriyetini şu ifadelerle değerlendirdi “Türkleri soykırımcı olarak yaftalayan despot bir anlayışın sahibi bazı partiler var, CDH bunlar bir tanesidir. Sayın Mahinur Özdemir’i tanırız. Baskıya karşı dik duran milletvekilimiz Sayın Mahinur Özdemir’i canı gönülden tebrik ediyoruz. AB ve Belçika hükümetinin bu konuda tavır almadığının bilindiği halde, yetkililer ırkçı bir zihniyetle insanların etnik kökenlerine bakarak "ince halka" olacaklarından yola çıkmaktadırlar. İşte bu despot bir zihniyettir. Hanımefendiye yapılanlar Belçika Türklerine yapılmıştır, milli iradeye yapılmıştır. Aynı uygulamaları Hollanda’da Türk kökenli milletvekillerimiz Sayın Tunahan Kuzu ve Sayın Selçuk Öztürk’te de yaşadık. Burada en önemlisi Türk toplumu, toplumun diğer kesimleriyle sorunlarını paylaşması ve yeni dayanışmalar oluşturmasıdır. Biz Türk toplumu olarak kendi aramızda dayanışmayı pekiştirmek yanı sıra paydaşlarımızı da gündeme dair bilgilendiriyoruz. Sonuçta bizlere yapılan bu baskı bir tür ırkçılıktır, Türk düşmanlığıdır, Haçlı zihniyetinin dışa vurumudur. Hollanda Türkleri olarak bu kin ve adaletsizliği nefretle kınıyoruz. Girişimlerimiz sürecektir. Bu yapılanların hiç birisi ifade özgürlüğü ve hümanizm gibi medeniyet değerlerine sığmamaktadır. Kaderimize sahip çıkmak zorundayız, çünkü gelecek nesillerimiz yeni vatanları Avrupa’da onurlu bir yaşam süre bilmeliler.” dedi.
 
 
ARTUKLU HABER AJANSI-HOLLANDA



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —