HDP MARDİN MİLLETVEKİLİ SANCAR SANSÜR`Ü TBMM`YE TAŞIDI

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar`ın, Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından yasaklanan kitaplar ve genel olarak basın üzerindeki sansürün araştırılması için TBMM`ye soru önergesi verdi.

Siyaset 1.07.2016 09:40:31 0
HDP MARDİN MİLLETVEKİLİ SANCAR SANSÜR`Ü TBMM`YE TAŞIDI

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar'ın, Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından yasaklanan kitaplar ve genel olarak basın üzerindeki sansürün araştırılması için TBMM'ye soru önergesi verdi.Diyarbakır 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından toplatılma kararı verilen Aram Yayınları'na ait 53 kitapla ve bugün Kızıltepe'de el konulan Ekin Yayınları'na ait 160 civarı kitapla yeniden gündeme gelmişti.

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar tarafından TBMM Başkanlığınıa verilen soru önergesi şöyle;

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA


Türkiye'de haklarında toplatma, satış ve dağıtım yasağı kararı olan çok sayıda kitap, dergi ve sair yayınların araştırılması ve bu yasakların ifade ve basın özgürlüğü bakımından değerlendirilebilmesi için Anayasa’nın 98’inci İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğinin yapılmasını arz ve teklif ederiz.

Anayasa'nın 28. maddesi, "Basın hürdür, sansür edilemez." hükmünü getirmiş, buna uygun olarak Basın Kanunu'nun 3. maddesi, "Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir." ifadeleriyle bu özgürlüğün çerçevesini çizmiştir. Oysa Türkiye'de basılı dokümanlar dönem dönem tartışmalara konu olmuş, yayıncılar dava tehditleriyle karşı karşıya kalmışlardır. Kitaplara savcılar veya kolluk tarafından el konulmakta, basılı materyallerin satış ve dağıtımı sulh ceza hakimi kararıyla yasaklanmaktadır. Bu kararın, Türkiye'nin herhangi bir yerinde alınabiliyor olması, basına yansıyan haberler dışında hangi kitaplar hakkında toplatılma veya yasak kararı verildiğinin takibini neredeyse imkansız kılmaktadır. Nitekim böyle bir veritabanı olmadığı gibi, şu anda kaç kitabın "yasaklı" olduğuna dair sorulan sorular cevapsız kalmaktadır.

1980 darbesi sonrası, Resmi Gazete'de ardı ardına yayınlanan Bakanlar Kurulu kararlarıyla, yurtdışında basılan eserlerin Türkiye'ye sokulması ve Türkiye'de dağıtılması yasaklanmaktaydı. Aralarında atlas ve haritaların, dünyaca ünlü Le Nouvel Observateur gibi dergilerin, sol yayınların, cinsel içerikli albümlerin, İslam'ın farklı yorumlarına dair eserlerin, özellikle Kürt ve Ermeni halklarıyla ilgili kitapların yer aldığı, Japonya'dan Avustralya'ya, Yugoslavya'ya, İran'a dünyanın çeşitli yerlerinde basılmış her türlü materyalin engellenmesi kararlarını içeren  bu uzun liste, darbe yönetiminin ifade özgürlüğüne yönelik ağır baskısını gösteren bir utanç vesikasıdır. Bu listeler maalesef acı anılar olarak kalmamakta, Türkiye'nin siyasi konjonktürüne göre uzamakta veya kısalmaktadır.  Bugün, 2012'de yasakları kaldırılan pek çok kitapla ilgili yerel mahkemelerden gelen yasak ve toplatma kararlarını takip etmek ise mümkün değildir.
Barış sürecinin rafa kalktığı 2015 ve 2016 yılları içinde, ifade ve basın özgürlüğü üstündeki baskılar da artmıştır. Son günlerde Aram Yayınları'na ait 53 kitapla ilgili Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen toplatma kararı ile Kızıltepe'de Ekin Yayınlarına ait 160'a yakın kitaba el konulması bu baskıların en yakın örnekleridir. Yine Gaziantep 3. Sulh Ceza Hakimliği, 4 Aralık 2015 günü 25 kitap ve dergi hakkında, suç unsuru içerdiklerinden bahisle toplatma kararı vermiştir. Bu 25 kitap arasında Hasan Cemal'in Everest Yayınları'ndan çıkan "Delila - Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri" ve "Çözüm Sürecinde Kürdistan" adlı kitaplarıyla Abdullah Öcalan'ın çeşitli kitapları da bulunmaktadır. Mersin 1. ve 3. Sulh Ceza Mahkemeleri'nin 4, 10 ve 15 Mart 2016 tarihlerinde ayrı ayrı kararlarla, çeşitli romanların, sosyal bilimlerde kült haline gelmiş Frantz Fanon gibi yazarların eserlerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kitabı yasaklamıştır. Gazeteci Arzu Demir'in "Devrimin Rojava Hali" ve "Savaşta Barışta Özgürlükte Aşkta Dağın Kadın Hali" kitapları, İstanbul 3. ve 6. Sulh Ceza Hakimlikleri'nin kararıyla "örgüt propagandası" içerdiğinden bahisle yasaklanmıştır. Yerel mahkemelerin değişik iş olarak verilen yasak kararlarının takibi mümkün olmamaktadır. 
İfade ve basın özgürlüğü üzerindeki baskılar yalnızca kitaplara yönelmemektedir. Kırşehir'in 32 yıllık kitapçısı Gül Kitabevi 8 Eylül 2015 günü "teröre lanet" yürüyüşüne katılan saldırganlarca basılıp yağmalanmış ve yakılmıştır. Ünlü Fransız şair Guillaume Apollinaire de mahkeme kararlarından payını almış, müstehcen olduğundan bahisle "Onbirbin Kazık" adlı eserinin tercümanı para cezasına mahkum olmuş, Türkiye bu nedenle AİHM önünde tazminat ödemek durumunda kalmıştır. "Paralel Devlet Yapılanması"  bağlantısı olduğu iddiasıyla kayyum atanan Kaynak Holding'e bağlı Ufuk Yayınları'ndan çıkan Risale-i Nur'un basımı kayyum tarafından durdurulmuştur.
Şu an Türkiye'de yasaklı bulunan kitapların tespiti, bu kitapların incelenmesi, yasak kararlarının basın ve ifade özgürlüğüyle ilişkisinin araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını rica ve arz ederiz. ''Denildi.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA

 


27.8° / 14.8°
  • BIST 100

    10643,58%3,14
  • DOLAR

    32,20% -0,22
  • EURO

    34,90% -0,22
  • GRAM ALTIN

    2504,01% 1,55
  • Ç. ALTIN

    3989,88% 1,04