24 Ekim 2025 – İstanbul
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP), Aralık 2024’te İstanbul Havalimanı’nda yasa dışı ticaretten kurtarılarak koruma altına alınan yavru goril Zeytin’in Türkiye’de bir hayvanat bahçesinde kalacağını açıkladı.
Bakanlığın, daha önce Zeytin’in Nijerya’ya iade edileceğini duyurmuş olmasına rağmen bu karardan vazgeçmesi, hayvan hakları savunucularının ve kamuoyunun tepkisini çekti.
İmza kampanyası platformu Change.org’da Celal Kartal tarafından başlatılan “Goril Yavrusu Zeytin Ülkesine İade Edilsin” kampanyası 10 binin üzerinde imzaya ulaşırken, Hayvan Hakları Savunucuları da ortak bir bildiri yayınladı.
Hayvan Hakları Savunucuları: "Bu Karar Etik ve Bilimsel Değil!"
Hayvan Hakları Savunucuları’nın ortak bildirisinde kararın CITES ve COP-19 kararlarının ruhuna aykırı olduğu, Türkiye’de goriller için akredite bir bakım merkezi bulunmadığı vurgulanıyor.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"DKMP’nin yavru goril Zeytin’e verdiği ömür boyu esaret kararını kabul etmiyoruz. Yüksek bilişsel kapasiteye sahip bir canlıyı türdeşlerinden ayırıp yalnızlığa mahkûm etmek, etik açıdan bir 'yalnızlık cezasıdır.' Türkiye’nin etik sorumluluğu, onu tutmak değil, uluslararası uzman kurumlarla iş birliği yaparak türdeşlerine kavuşmasını sağlamaktır."
Açıklamanın Tam Metni:
DKMP, Zeytin’in Türkiye’de kalmasının CITES ve COP kararlarıyla uyumlu olduğunu iddia etmektedir.
Oysa CITES’in temel amacı, yasa dışı ticarete konu edilen bireylerin doğalarına en yakın koşullarda rehabilite edilmesidir.
Türkiye, gorillerin menşe ülkesi değildir; dolayısıyla Zeytin’in burada tutulması CITES’in koruma ve doğaya dönüş ilkesine aykırıdır.
COP kararları, insan bakımında kalacak bireylerin uluslararası iş birliğiyle ve türdeşleriyle birlikte yaşamasınıöngörmektedir.
Türkiye’de goriller için akredite bir bakım veya rehabilitasyon merkezi bulunmamaktadır. Bu nedenle, Zeytin’in burada tutulması COP kararlarının öngördüğü koşulları karşılamamaktadır.
Büyük maymunlar, yüksek bilişsel kapasiteye, sosyal farkındalığa ve duygusal bağ kurma yeteneğine sahip canlılardır.
Bu nedenle birçok ülkede, örneğin İspanya, Avusturya, Yeni Zelanda büyük maymunların tek başına barındırılması yasaktır.
Zeytin’in bir hayvanat bahçesinde yalnız tutulması, etik açıdan bir “yalnızlık cezası” anlamına gelmektedir.
DKMP’nin “hayvan refahı gözetilecektir” açıklaması, somut bir etik taahhüt içermemektedir.
Gerçek refah; türdeşlerle sosyal bağ kurma, doğal davranışları sergileyebilme ve teşhirden uzak yaşama hakkını kapsar.
Bir hayvanat bahçesi, bu koşulları doğası gereği sağlayamaz.
Bu karar, etik bir çözüm değil, yalnızca bürokratik bir meşrulaştırma girişimidir.
Türkiye’nin etik sorumluluğu, Zeytin’i tutmak değil, PASA veya Jane Goodall Institute (JGI) gibi uluslararası kurumlarla iş birliği yaparak, Zeytin’in türdeşleriyle yeniden buluşmasını sağlamaktır.
Zeytin’in nerede, hangi koşullarda yaşadığına dair kamuoyuna bilgi verilmemesi etik hesap verebilirliğe aykırıdır.
Kamuoyunun ilgisini kazanan bir hayvanın yaşam koşulları gizlenmemeli, bağımsız uzmanlar tarafından denetlenmelidir.
Biz, hayvan hakları savunucuları olarak, DKMP’yi bu kararı yeniden değerlendirmeye, uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaparak Zeytin’in doğasına ve türdeşlerine kavuşmasını sağlamaya çağırıyoruz.
Zeytin’in yalnızlığı bir “rehabilitasyon” değildir, acilen türdeşlerinin olduğu bir rehabilitasyon merkezine gönderilmeli ve rehabilitasyonu sonunda doğasına, özgürlüğüne kavuşmalıdır.
ARTUKLU HABER AJANSI-İSTANBUL
10999,41%3,69
41,95% -0,11
48,83% -0,16
5576,87% 0,07
9439,52% -0,12