Gençler Sınavla, Aileler Beklentiyle Sınanıyor

Bayındır İçerenköy Hastanesi Klinik Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog Ecem Demir, sınav sürecinde ailenin rolünün gençlerin psikolojik sağlığı üzerindeki etkisine dikkat çekti.

Sağlık 13.06.2025 12:36:00 0
Gençler Sınavla, Aileler Beklentiyle Sınanıyor

Lise ve üniversite geçiş sınavları, öğrenciler için olduğu kadar aileler için de zorlu ve yoğun bir dönem. Bu süreçte yaşanan stres yalnızca sınav sonucuna değil, aynı zamanda öğrencinin ruh hâline, özgüvenine ve aile içi ilişkilere de etki edebiliyor. Bayındır İçerenköy Hastanesi Klinik Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog Ecem Demir, sınav sürecinde ailenin rolünün gençlerin psikolojik sağlığı üzerindeki etkisine dikkat çekti.

Sınav stresi; kaygı, dikkat dağınıklığı, uyku problemleri, sinirlilik, mide ve baş ağrısı gibi hem fiziksel hem duygusal belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtilerin altında yalnızca akademik kaygılar değil, aynı zamanda ebeveynlerin bilinçsizce aktardığı baskılar da yer alabilir. Psikolog Demir, sınav döneminin yalnızca akademik değil, psikolojik ve aile içi ilişkiler açısından da dikkatle ele alınması gereken çok yönlü bir süreç olduğunu vurguluyor.

AİLE BASKISI MI, DESTEK Mİ?
Türkiye’de sınavlar sıklıkla “geleceğe açılan kapı” olarak tanımlanırken, bu durum gençler kadar ebeveynler üzerinde de baskı yaratabiliyor. Klinik Psikolog Ecem Demir, “Ebeveynler çocuklarına destek olmak isterken farkında olmadan kendi beklentilerini ve hayal kırıklıklarını yansıtabiliyorlar. Bu, çocukların kendi başarılarını değil, ebeveynlerinin duygusal tatminini sağlama amacıyla hareket etmelerine neden olabilir” diyor.

Ebeveynlerin çocuklarına yönelik bilinçdışı yansımaları, gençlerde ‘yalnızca başarılı olursam değerliyim’ inancının gelişmesine sebep olabilir. Bu inanç, çocukların özerkliklerini zedelerken, içsel motivasyonlarını da baskı altında bırakabilir. Demir, özellikle sınav gibi yüksek stresli dönemlerde, bu tür dinamiklerin öğrencinin ruh sağlığını olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor.

AİLE DİNAMİKLERİ SINAV PERFORMANSINI NASIL ETKİLER?

Sınav yılı, aile içi rollerin ve sınırların belirsizleşebildiği, çocuğun başarısının tüm ailenin duygusal dengesiyle ilişkilendirildiği bir döneme dönüşebildiğini belirten Klinik Psikolog Ecem Demir “Bu noktada destekleyici ebeveynlik ile baskıcı yaklaşım arasındaki çizgi bulanıklaşıyor. “Bizi mahcup etme” ya da “Bu sınav hepimizin emeği” gibi ifadelerle çocuğa yüklenen beklenti, sınav sürecini daha da zorlaştırabiliyor” dedi.

İÇSEL ÇATIŞMA, SAHTE BENLİK VE DUYGUSAL YALNIZLIK

Klinik Psikolog Ecem Demir, ebeveyn baskısının gençlerde içsel çatışmalara yol açabileceğini ifade ediyor. Genç, ebeveynlerinin beklentilerini karşılama arzusu ile bireysel özgürlüğü arasında sıkışmış hissedebilir. Bu durum, psikosomatik belirtilere, akademik tükenmişliğe ve hatta kasıtlı başarısızlıklara (akademik sabotaj) kadar varabilir.

Bu süreçte bazı çocuklar, Winnicott’un tanımladığı “sahte benlik” yapısını geliştirebilir. Bu yapıda gençler, kendi doğal eğilimlerini bastırarak, çevre beklentilerine göre hareket etmeyi öğrenirler. Ancak bu durum uzun vadede duygusal yıpranmaya, aidiyet kaybına ve izolasyona yol açabilir.

YANSTITICI EBEVEYNLİK: DUYGUSAL İYİLİK HALİNİN ANAHTARI
Sınav döneminde sağlıklı bir ebeveyn-çocuk ilişkisi için yansıtıcı ebeveynlik yaklaşımı kritik önem taşır. Klinik Psikolog Ecem Demir bu kavramı şöyle açıklıyor: “Yansıtıcı ebeveynlik, çocuğun duygularını anlamaya çalışırken, ebeveynin kendi geçmiş deneyimlerinden bağımsız şekilde, çocuğun bireyselliğini kabul ederek yaklaşmasıdır” Bu yaklaşım, çocuğun baskıdan uzak, desteklenmiş ve anlaşılmış hissetmesini sağlar.

Ebeveynlerin kendi başarı-özdeğer ilişkilerini fark etmeleri, çocuklarına aktardıkları bilinçdışı baskıları azaltabilir. Çocuğu “hemen çözülmesi gereken bir sorun” olarak görmek yerine, onun duygularını dinlemek ve yanında durmak, sınav stresinin yönetiminde büyük bir fark yaratır.

AİLELERE PSİKOLOJİK DESTEK ÖNERİLERİ

Klinik Psikolog Ecem Demir, sınav yılı boyunca ailelerin dikkat etmesi gereken başlıca noktaları şöyle sıralıyor:

  • Çocuğun başarısını kendi ebeveynlik başarınızla ilişkilendirmeyin.
  • “Senin için buradayız” mesajını net bir şekilde verin.
  • Performansa değil, çabaya ve sürece odaklanın.
  • Kendi kaygılarınızı fark edin ve çocuğunuza yansıtmamaya özen gösterin.
  • Çocuğun bireyselliğine saygı duyun, onu kendi hızında destekleyin.

SONUÇ OLARAK:
Sınav dönemi yalnızca bir akademik maraton değil; aynı zamanda gençlerin psikolojik gelişimi ve aile ilişkilerinin yeniden şekillendiği hassas bir süreçtir. Klinik Psikolog Ecem Demir, “Bu süreçte çocuğa duyulan sevgi, sadece başarıya değil, varoluşuna yöneltilmelidir. Sınavlar gelip geçer, ancak çocukların kendileriyle ve aileleriyle kurdukları ilişkiler ömür boyu etkisini sürdürür” diyerek aileleri empatik ve yansıtıcı bir yaklaşım benimsemeye davet ediyor.

Bayındır Sağlık Grubu Hakkında:

Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, İş Kule, Tuzla , Ataköy ve İzmir Alsancak olmak üzere 6 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-İSTANBUL

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor