Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Avcı Hükümet2e çağrıda bulunarak,' LGS Skandalına Sessiz Kalmayın!'' dedi.
Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Avcı’nın güncel basın açıklaması şöyle; Saygıdeğer milletimiz, değerli anne babalar, sevgili gençler, eğitim camiasının kıymetli mensupları ve adaletin bayraktarlığını yapan vicdanlı yurttaşlarımız,
Bugün, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek bir meselede, bir milletin evlatlarının alın teriyle yoğrulan hayallerinin gölgelenmesine karşı birleşmek zorundayız. Liselere Giriş Sınavı’nda (LGS) yaşanan skandal, yalnızca bir sınav haksızlığı değil, bir medeniyet meselesidir; bir ahlak, liyakat ve adalet meselesidir. Bu, gençlerimizin umutlarını çalmaya, devletimize olan güveni sarsmaya ve bir milletin geleceğine gölge düşürmeye yönelik bir cürümdür. Tarih, bu tür ihmalleri affetmez; milletimiz de affetmeyecektir!
Bir Skandalın Gölgesinde Geleceğimiz
LGS, gençlerimizin hayatlarının dönüm noktası, hayallerinin temel taşıdır. Ancak bu sınav, şaibelerle kirletilmiş, vicdanları yaralamıştır. Soruların, daha öğrenciler sınav salonlarında alın teri dökerken, WhatsApp gruplarında, sosyal medya platformlarında elden ele dolaştığına dair belgeler, iddialar ve bilgiler kamuoyuna yansımıştır. Bursa’dan İstanbul’a, Adana’dan Diyarbakır’a, memleketin dört bir yanında bu rezaletin izleri görülmektedir. Bir eğitimci milletvekilimiz, cesaretle bu skandalı belgeleriyle ifşa etmiş, ancak Millî Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) tatmin edici bir açıklama, şeffaf bir bilgilendirme gelmemiştir. 719 öğrencinin tam puan aldığı, binlerce gencimizin bir ya da iki yanlışla sınavı tamamladığı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu, tarihin en yüksek birincilik oranıdır! Peki, bu “mucize” nasıl gerçekleşmiştir? Sorular sınavdan önce nasıl sızmıştır? Hangi karanlık eller, hangi organize yapılar bu adaletsizliği tertip etmiştir? Hangi torpilli isimler, hangi siyasi bağlantılar bu skandalın gölgesinde yol almıştır? MEB, neden sınav istatistiklerini karartmakta, neden şeffaf bir şekilde sonuçları açıklamamaktadır? Hangi ilde, hangi okulda, hangi öğrenci bu haksızlığa alet olmuştur? Bu soruların cevabı, bir milletin geleceğine sahip çıkmanın ilk adımıdır. Sessizlik, vurdumduymazlık, bu milletin evlatlarına reva mıdır?
Bir Milletin Geleceğine Kastetmek
Sayın Bakanlık yetkilileri, sayın Hükümet, bu skandal yalnızca bir sınav haksızlığı değil, bir ahlaksızlık destanıdır! 23 yıllık iktidarınızda, merkezi sınavlarda yaşanan kaçıncı haksızlık, kaçıncı kepazelik, kaçıncı vurdumduymazlıktır bu? Bir milyona yakın gencimizin emeklerini, umutlarını, hayallerini bu sınava yatırdığı bir ortamda, devletimizin en temel vazifesi olan adaleti sağlamakta bu kadar aciz kalınabilir mi? Sınavsız öğrenci alan liselerde “hormonlu notlar” belirleyici olacaksa, şampiyonların bile ilk tercihlerine yerleşmesi garanti değilse, bu nasıl bir eğitim sistemidir? Bu, bir milletin geleceğine kastetmektir! Bu, gençlerimizin devlete, adalete, liyakate olan inancını yok etmektir! Bu, bir milletin umudunu, sevgisini, geleceğe olan bağlılığını kaybetmesine zemin hazırlamaktır! Hayır, bu normal değildir! Bu, bir milletin çocuklarına ihanettir! Hükümete Çağrımız: Adalet İçin Harekete Geçin!Sayın Hükümet, sayın Millî Eğitim Bakanlığı, tarih sizi bu skandal karşısında aldığınız tavırla yargılayacaktır. Ancak, henüz vakit varken, bu karanlığı aydınlatmak, bu adaletsizliği ortadan kaldırmak için bir fırsatınız var. Bir milletin geleceğini kurtarmak için ivedilikle atmanız gereken adımları, bir vizyon ve kararlılık çağrısı olarak sunuyorum:
Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Sınav sonuçlarını, TC kimlik numaraları gizlenerek, il, okul ve öğrenci bazında şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşın. Soruların sızdığı iddialarına dair somut belgeler açıklansın, sorumlular tespit edilip yargı önüne çıkarılsın. Şeffaflık, güvenin temel taşıdır; bu milletin vicdanını rahatlatmak, devletin en temel görevidir.
Sınav istatistiklerini, kent ortalamalarını, puan dilimlerindeki yığılmaları, şampiyon sayılarını ve sınav katılım oranlarını açıkça yayımlayın. Adalet, gölgede kalmaz; güneş ışığına muhtaçtır!
Bağımsız Soruşturma Komisyonu: LGS skandalını araştırmak için, akademisyenler, hukukçular, eğitim sendikaları ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan bağımsız bir komisyon kurun. Bu komisyon, şaibe iddialarını titizlikle incelemeli ve kamuoyuna şeffaf bir rapor sunmalıdır. Adalet, ancak bağımsız bir iradeyle sağlanır.
Dijital Güvenlik ve Sınav Sisteminin Yeniden İnşası: Sınav süreçlerini çağın gerekliliklerine uygun hale getirin. Blockchain teknolojisi gibi yenilikçi yöntemlerle sınav sorularının hazırlanmasından uygulanmasına kadar her aşamayı şeffaf, güvenli ve izlenebilir kılın.
Yapay zekâ destekli gözetim mekanizmalarıyla sınav süreçlerini güçlendirin. Soruların sızmasını önlemek için dijital güvenlik sistemlerini modernize edin. Teknoloji, adaletin hizmetinde olmalıdır!
Eğitimde Liyakat ve Adalet Devrimi: Eğitim sistemini, bilimi, demokrasiyi, liyakati ve adaleti merkeze alan bir vizyonla yeniden inşa edin. Sınavsız liselerde “hormonlu notlar” gibi adaletsizliklere son verecek standart bir değerlendirme sistemi geliştirin. Her öğrencinin eşit fırsatlara sahip olduğu bir sistem, bir milletin geleceğinin teminatıdır.
Öğretmenlerin mesleki gelişimini destekleyen, yapay zekâ ve modern pedagojiyle güçlendirilmiş bir eğitim reformu başlatın. Öğretmenler, bu milletin geleceğini şekillendiren mimarlardır.
Geleceğe Yönelik Eğitim Vizyonu: Eğitim sistemini, 21. yüzyılın gerekliliklerine uygun hale getirin. Yapay zekâ, kodlama, girişimcilik ve eleştirel düşünce becerilerini merkeze alan özgün bir müfredat geliştirin. Gençlerimiz, sadece sınavlara değil, dünyaya liderlik etmeye hazırlansın.
Her öğrencinin potansiyelini keşfetmeye yönelik bireyselleştirilmiş eğitim modellerini hayata geçirin. Finlandiya, Singapur gibi ülkelerin başarıları, bize yol göstermelidir.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın Yeniden Yapılandırılması: MEB’i siyasi etkilerden arındırılmış, liyakat esaslı bir yönetim anlayışıyla yeniden yapılandırın. Eğitim, siyaset üstü bir meseledir; partizanlığa yer yoktur.
Bakanlık, her yıl düzenli olarak eğitim kalitesi, sınav güvenilirliği ve eşitlik konularında halka hesap vermelidir. Bu, bir devletin halkına olan borcudur.
Adalet ve Yetkinlik Odaklı Bir Model
Mevcut sınav sistemlerinin, adaletsizlik ve şaibe gölgesinde gençlerimizin potansiyelini gölgelemesine izin veremeyiz. LGS gibi merkezi sınavların yerine, daha adil, şeffaf ve yetkinlik odaklı bir model öneriyoruz:
Yetkinlik Temelli Değerlendirme: Öğrencilerin yalnızca bilgi düzeyini değil, eleştirel düşünme, problem çözme, yaratıcılık ve iş birliği gibi 21. yüzyıl becerilerini ölçen bir sistem geliştirin. Bu sistem, sınav stresini azaltarak öğrencilerin gerçek potansiyellerini ortaya çıkaracaktır.
Portfolyo Değerlendirmesi: Öğrencilerin akademik başarılarının yanı sıra proje çalışmaları, sosyal sorumluluk faaliyetleri ve bireysel yetkinliklerini değerlendiren bir portfolyo sistemi oluşturun. Bu, “hormonlu notlar” gibi adaletsizlikleri ortadan kaldıracak ve her öğrencinin eşit fırsatlara sahip olmasını sağlayacaktır.
Bölgesel ve Okul Bazlı Değerlendirmeler: Merkezi sınavların yükünü azaltmak için, bölgesel ve okul bazlı değerlendirme sistemleri geliştirin. Bu sistemler, ulusal standartlarla uyumlu olmalı, ancak yerel ihtiyaçlara ve öğrenci profillerine göre esneklik sağlamalıdır.
Dijital ve Güvenli Sınav Platformları: Sınav süreçlerini tamamen dijitalleştirerek, yapay zekâ ve blockchain teknolojisiyle desteklenmiş güvenli bir platform oluşturun. Bu, soruların sızmasını önleyecek ve sınav süreçlerini şeffaf hale getirecektir.
Çocuklarımızın Geleceği İçin Ayağa Kalkalım!
Saygıdeğer anne babalar, sevgili öğrenciler, bu rezalet hepimizi isyan noktasına getirmiştir! Sizler, bu ülkenin yoksul çocuklarının eğitim hakkını gasp edenlere karşı sessiz kalmayın! Bu milletin parlak beyinleri, geleceğin bilim insanları, sanatçıları, doktorları, adaletsizliğin gölgesine hapsedilemez! LGS skandalı, bir sınav meselesi değil, bir medeniyet meselesidir.
Bu, bir milletin evlatlarının geleceğine sahip çıkma meselesidir! Siyasi partilere, eğitim sendikalarına, sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum: Çocuklarımızın alın terini, hayallerini, umutlarını çalanlara karşı ayağa kalkın! Mağdur olan her bir öğrencinin, her bir ailenin sesi olun! Adalet için, liyakat için, gelecek için birleşin! Sayın Hükümet, sayın Bakanlık yetkilileri, bu skandalın sorumlularını derhal ortaya çıkarın! Şeffaf bir soruşturma başlatın, suçluları cezalandırın!
Eğer bu adımları atamıyorsanız, o koltukları daha fazla işgal etmeden, bu milletin evlatlarına daha fazla zarar vermeden görevlerinizi liyakatli ellere teslim edin! Türkiye ne hırsızların ne de hukuk tanımazların hayali olan bir ülke olacaktır! Türkiye, alın teriyle, emekle, adaletle yükselecek! Bu ülke, gençlerinin hayalleriyle, anne babaların dualarıyla, halkın iradesiyle yeniden inşa edilecek!
Milletimizin kadim değerlerine, liyakate, adalete sahip çıkan her bir yurttaşımızla omuz omuza, bu karanlığa karşı duracağız! Sevgili öğrenciler, sizler bu ülkenin umudusunuz! Hayallerinizden vazgeçmeyin, haklarınızı sonuna kadar savunun! Bizler, DESAM olarak, anne babalar olarak, halk olarak, sizin arkanızdayız! Bu karanlık günler geçecek, adaletin güneşi doğacak! Türkiye, muasır medeniyet seviyesinin ötesine, ilmin, ahlakın ve adaletin merkezi olarak yükselecek! Adalet için, liyakat için, gelecek için, hep birlikte ayağa kalkalım!''Dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
10225,50%-1,28
40,22% 0,13
47,03% 0,37
4349,44% 0,72
6911,83% 0,15