DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban KONUKÇU,Boğaziçi Üniversitesi'nde Öğrencilere Ücretsiz Kahve İkram Eden Profesöre Soruşturma açılmasını TBMM'ye Taşıdı.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban KONUKÇU, Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Tuna Tuğcu hakkında, kampüs içinde özel işletmeye kiralanmış bir kafe alanında öğrencilere ücretsiz kahve dağıttığı gerekçesiyle kayyım Rektör Naci İnci tarafından açılan soruşturma hakkında Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda yer alan sorularımın, Anayasa’nın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ’nün 96. ve 99. maddeleri gereğince Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Kezban KONUKÇU
İstanbul Milletvekili
Ülkemizin en köklü yükseköğretim kurumlarından biri olan Boğaziçi Üniversitesi 2021 yılında başlayan kayyım rektör atamalarıyla birlikte yıllardır sistematik bir baskı, tasfiye ve dönüşüm sürecine maruz bırakılmış, üniversitenin anayasal güvence altındaki akademik özerkliği, ifade özgürlüğü ve bileşenlerin yönetime katılım hakkı fiilen ortadan kaldırılmıştır. Öyle ki; kayyım Rektör Naci İnci döneminde, çok sayıda öğretim üyesi hiçbir objektif gerekçe gösterilmeden görevden alınmış, akademik kadrolar keyfi biçimde değiştirilmiş, demokratik protestolar disiplin cezaları ve güvenlik kuvvetleriyle bastırılmış, öğrencilere ve akademisyenlere karşı soruşturmalar sistematik hale gelmiştir.
Bu sürecin son halkasında, üniversitenin akademisyenlerinden Prof. Dr. Tuna Tuğcu hakkında, kampüs içinde özel işletmeye kiralanmış bir kafe alanında öğrencilere ücretsiz kahve dağıttığı gerekçesiyle kayyum Rektör Naci İnci tarafından soruşturma başlatılmıştır. Söz konusu “suçlama”, özel bir işletmenin kârına zarar vermek ve işletme izni olmadan kamusal bir alanda dayanışma göstermek gibi akıl dışı gerekçelere dayandırılmıştır. Bu durum, üniversitelerde kamusal alanın sermaye lehine ticarileştirildiğini, akademik dayanışmanın dahi “suç” ilan edildiğini göstermektedir.
Bu tür uygulamalar, akademik özgürlüğe ve üniversite bileşenlerinin demokratik haklarına yönelik açık bir müdahaledir. Akademisyenlerin öğrencilere yönelik dayanışmacı ve kamusal fayda gözeten bu tür girişimlerinin "özel işletmenin ticari faaliyetini engellemek" gibi gerekçelerle soruşturma konusu yapılması, bilimsel, etik ve insani değerlerle bağdaşmayan, baskıcı, otoriter ve piyasacı üniversite modelinin tipik bir tezahürü ve aynı zamanda üniversite kurumunun siyasal kadrolar eliyle zayıflatılması ve toplumsal muhalefetin bastırılması sürecinin de bir parçasıdır. Kayyım rektörlük uygulamaları ve bununla birlikte gelen sistematik hak ihlalleri, sadece Boğaziçi Üniversitesi’ne değil, Türkiye’deki tüm üniversitelere yönelik otoriter ve piyasa merkezli müdahalelerin göstergesidir.
Bu bağlamda:
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
11316,37%-0,54
41,57% 0,21
48,57% 0,16
5005,81% 0,11
8202,93% 0,00