Suruç’taki terör saldırısını kınayan 5 bölge barosu, ayrışmayı körükleyenlerden adalet önünde hesap sorulması, siyaseten sorumlu olanların da halka hesap vermesi gerektiğini açıkladı.
Mersin, Adana, Gaziantep, Hatay ve Osmaniye Baroları, yaptıkları ortak basın açıklaması ile Suruç’taki bombalı terör eylemini kınadı.
Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, Osmaniye Barosu Başkanı Dilem Aksoy ve Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez adına yapılan açıklamada, saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır, yaralılara acil şifalar, halka metanet dilendi.
“BİZ UYARMIŞTIK”
“Bu bir terör saldırısıdır” denilen açıklamada, “Bu göz göre göre gelen alçak bir katliamdır. Suruç’ta yapılan kalleş saldırı yurttaşlarımıza gözdağı vermek içindir. Bu gün Ülkemizin kuzeyi ile güneyi ile batısı ile doğusu ile birlik olma; bu alçak terörü lanetleme ve onursuz teröre karşı etkin önlemler alma günüdür. Biz Adana, Gaziantep, Hatay, Mersin, Osmaniye Baro Başkanları olarak 3 Temmuz Cuma günü Şanlıurfa Baro Başkanımızın eşliğinde terör örgütü IŞİD tarafından Suriye'nin Kobani kentine yapılan saldırıları ve Türkiye’deki kamplarda kalan Suriyeli sığınmacıların son durumunu, yerinde görmek için Suruç’taydık. Yaşananları yerinde gördük ve yetkililer uyardık; Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, mevcut iç savaşın sonlandırılması, çatışan tarafların uzlaştırılması ve katil çeteler için gerekli uluslar arası önlemlerin alınması gerektiği hususlarını kamuoyu ile paylaştık.
“YANGINA BENZİN DÖKEN SİYASİ İKTİDARIN DA KUSURU VAR”
Bu tabloda ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ şiarını terk ederek komşu Suriye’nin içinde bulunduğu yangına benzin döken siyasi iktidarın da kusuru vardır. Reyhanlı, Diyarbakır ve en son Suruç’ta meydana gelen terör saldırısının ve yaşanan ölümlerin gerçek faili ABD ve Büyük Ortadoğu Projesi’nde eş başkanlığını yaparak, tüm komşularımıza karşı savaşçı bir politika izleyen, bu şekilde davranarak da emperyalizmin taşeronluğunu yapanlardır. Türkiye Cumhuriyeti hiç bir zaman emperyalistlerin ve emperyalizmin ne uşaklığını ne de bayraktarlığını yapmamıştır, yapmamalıdır. Suriye'deki iç savaşı çıkaran, huzur ve barış ortamını bozan çetelere para ve silah yardımı yaparak savaşı kışkırtan, her fırsatta emperyalist güçlere askeri müdahale çağrısı yapan siyasi iktidar, ülkemizi bu kirli savaşın bir parçası haline getirmiş ve maalesef artık ateş güzel ülkemize de sıçramıştır. Hiç bir yerli ya da yabancı güç, çete veya katiller sürüsünün Türkiye Cumhuriyeti topraklarında terör estirme, siyasi görüşünü beğenmediği grupları katletme, Kobani’ye geçmek istese de yurttaşlarımıza ders verme hak, yetki ya da haddi olamaz.
“TÜRKİYE’NİN SURİYE POLİTİKASI İFLAS ETMİŞTİR”
Gelinen noktada 'stratejik derinlik' adı altında, ülkemizi emperyalist oyunun derin ve kirli operasyon merkezi haline getiren siyasi iktidarın bu yöndeki politikalarının doğru olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır, Türkiye’nin Suriye politikası iflas etmiştir. Derhal, yarından yakın bir biçimde koalisyon çalışmaları, gerekirse 24 saat ara vermeden çalışılarak bitirilmeli; Hükümet kurulmalı ve Uluslararası camia ile de işbirliği yapılarak Suriye’deki akan kanın durdurulması gereklidir. Ayrıca o güne kadar da sınır güvenliğimiz sağlanmalı; Suriye’de çatışan tarafların Türkiye uzantıları sınır dışına çıkartılmalı; Katil sürüsü çetelere lojistik destek vermek bir yana Türkiye üzerinden lojistik ikmal sağlamaları dahi engellenmelidir.
“HALKA HESAP VERMELİLER”
Suriye’de olduğu gibi ülkemizde de siyasal, mezhepsel ve etnik bir ayrışmayı körükleyen emperyalist işbirlikçi cihadist güçlerin ve tüm sorumluların, artık ülkemiz sınırlarında kan dökmesinin hesabı adalet önünde sorulmalı, siyaseten sorumlu olanlar da halka hesap vermelidir. Daha fazla para, petrol ve güç için yoksul halkların üzerine ölüm yağdıran, ülkelerin tarihini ve geleceğini yok eden emperyalistlere karşı mücadele etmek, ülkemizin bağımsızlığı ve Ortadoğu halklarının özgürlüğü için büyük önem taşımaktadır. Bu itibarla Suruç’ta yaşanan alçak, hain ve onursuz terör saldırısını nefretle kınıyor; önce ülkemizde, sonra komşularımızda ve tüm dünyada yurtta sulh, cihanda sulh diyoruz” denildi.
ARTUKLU HABER AJANSI-MERSİN