Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı AKGÜN, yayınladığı Yeni Yıl mesajında ; "İdrak edeceğimiz Yeni Yıl, 'Kültürel Kodlarımıza' uygun, yeni bir başlangıç yapmak için, büyük bir fırsattır."dedi.
Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin AKGÜN mesajında;
"Her yılın sonu, yeni bir yılın başlangıcıdır aslında. Bu başlayan yılın hicri veya miladi olmasının da yok aslında bir farkı… Yeni bir miladi yıla giriyoruz. 365 gün altı saat dünde kaldı ve 2025 miladi yılın her bir günü saat saat, dakika dakika, anbean biterken, 2026 yılı başlayacak. Çevreme baktığımda belli bir kesimin yoğun bir telaşına, heyecanına tanık olurken, bu heyecanın aldıkları eğitimin veya bilinçaltı göndermelerin dışa yansıması olduğunu düşündürüyor…
Tarihsel değişimlerin hızlandığı, küresel eşkıyaların yönettiği bir süreçte, Türk ve İslam düşmanlığında sınır tanımayan, Çağdaş Tapınakçı Şövalyelerin oluşturdukları haçlı ittifakıyla, 2. Cihan harbinin faşist anlayışıyla yeniden arz-ı endam eden Küresel Eşkıyaların, tahrik ve tertiplerinde şekillenen, coğrafya temelli hesapların güncellendiği bir yılı geride bırakıyor, yepyeni ümitlerin, düğümü açılmamış beklentilerin, gün yüzü görmemiş gelişmelerin kundağı ve kuluçkası olan taptaze bir yıla giriş yapıyoruz.
Yeni Yıla girişin duygusallığını, geleceğe dönük hayallere dayalı beklentilerini yaşarken, Yalova'da, Terör örgütü DEAŞ'a yönelik gerçekleştirilen operasyonda; DEAŞ'lı teröristlerce düzenlenen hain saldırıda 3 kahraman polisimizin, (Polis memuru İlker Pehlivan, Polis memuru Turgut Külünk Polis memuru Yasin Koçyiğit) kahraman emniyet mensuplarımızın şehit düştüğünü, bu elim olayda sekiz polis memuru ile bir bekçimizin yaralandığını öğrendik.
Bu elim olay, dünde kalan yaşadıklarımızı hatırlattı;
Ortadoğu'da küresel eşkıyaların yönettiği süreç bağlamında; 1993 yılında Bingöl'de 33 askerimizin şehit edildiklerini, bu derin acının dağladığı ciğerlerimizin yangını sönmeden, zaman zaman karakol baskınları, askerlerin polislerin yaşadıkları çatışmaları, köy baskınları ve kurulan pusular yanı sıra yola döşenen mayınların aldığı canların cenazeleri, masum sivillerin, bebeklerin kaybının ciğerimize kor gibi oturduğunu, yaşanan derin acının günümüze yansımalarını tazeledi… Bu elim hadiselerin ardından dün yaşadığımız, ciğerimizi dağlayan hadisenin; küresel eşkıyaların küresel emellerine dönük, yeni bir kurgu olduğu, farklı bir mecraya sürüklenmeye çalışıldığını düşündürmektedir.
Bu farkındalık dahilinde aziz şehitlerimize Allah'tan (c.c.) rahmet dilerken, aziz milletimizin başı sağ olsun diyor, şehitlerimizin kederli ailelerine, yakınlarına ve kahraman Emniyet Teşkilatımıza sabır-ı cemil diliyorum.
Ciğerimizi dağlayan bu elim hadisenin gölgesinde "Yeni Yılı" karşılayacağımız süreçte;
Unutmamalıyız ki; zamanın birer şahidi olan ay da Allah'ın âyetidir, güneş de... Asıl olan, Rabbimizin bir nimeti ve emaneti olan zamanın içini nasıl doldurduğumuzdur. Yaratılırken; bize verilen sayılı nefeslerimizi nasıl ve hangi amaçla harcadığımızdır. Ömür sermayemizin her bir ânını, her bir gününü yaratılış ve varlığımızın gayesine uygun olarak kullanıp kullanmadığımızdır.
Önemli olan, bu yeni başlangıca dönük ne planladığımız, neye odaklandığımız değil mi? Öyleyse bu yeni başlangıcı vesile kılarak hadiste dile getirilen soruları kendimize yeniden soralım.
Unutmayalım ki; biz, güneşe tapınanlara benzememek için, güneşin doğumu ve batışında ibadeti kerahet vakti kabul eden bir peygamberin ümmetiyiz…
Uutmayalım ki; ömür sermayesinden geçen bir yılın sonunda kendini ve yaratılış gayesini unutarak, bizi biz kılan değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayr-i meşru tutum ve davranışlar sergilemek/ sergilemeye devam etmenin bize yakışmayacak, yarın bunun da hesabı sorulacaktır…
Önemli olan, yeni bir yılın başlamasına ne anlam yüklediğimizdir. Yıllar ister aya göre belirlensin, ister güneşe göre, fark etmez. Allah (c.c.) bize güneşi de şahit gösterir, ayı da. Önemli olan, yeni günlerin adının ne olduğu değil, yeni günlerde nasıl var olduğumuz, gelecekte ne olmaya karar verdiğimizdir.
Zamanın geçişini haber veren yıl başlangıcı gibi özel zaman dilimleri, aslında yeni bir başlangıç yapmak için bir fırsattır.
Hatalarımızı gözden geçirip yeni kararlar almak,
Hatalardan pişmanlık duyup da telafi yönünde harekete geçmek,
Hayatımızda yeni, beyaz sayfalar açmak gibi…
Eğer rasyonel düşünürsek, zamana değer katabilir, zamanı kurtuluş sebebimiz yapma hedefimizde ilmek ilmek işleyebiliriz.
Yeni bir miladi yılın başlangıcının aynı zamanda, Put saltanatının, cahiliye dönemlerinin en karanlık sayfalarının sonuncusunun kapandığı, bir fethin, Kur'an-ı Kerimin "Feth-i Mübin" adını verdiği, Mekke-i Mükerreme'nin fethinin de yıldönümü olduğunu unutmadan; "Feth-i Mübin"in o an olan kalplerin fethindeki samimiyetle anlam bulduğunu göz ardı etmeden, İslam coğrafyasında ve hassaten ülkemizde, kardeşin kardeşe hasım olduğu, tahrik ve tertiplerle düşman kılındığı kaos ortamından çıkışımıza vesile kılabileceğimizin farkındalığında yaşamanın, kazandıracaklarının idrakinde olmaktır…
Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına;
Farklı boyutlarıyla istiklal ve istikbal mücadelesi verdiğimiz hassas günler yaşadığımız bir süreçte, yeni bir sayfanın açılacağı; miladi 2026 yılının başlayacağı bu yeni yılın ilk saatlerinden itibaren, Mekke'nin fethindeki saf duyguların manevi atmosferinde yaşamaya çalışarak, bu yolda nefislerimizi yenerek süreci değerlendirmemiz gerektiğine; dikkat çekerken,
Yalova'da DEAŞ'lı teröristlerce düzenlenen hain saldırıda 3 kahraman (İlker Pehlivan, Polis memuru Turgut Külünk Polis memuru Yasin Koçyiğit) polis memuru aziz şehitlerimize Allah'tan (c.c.) rahmet dilerken, bu elim olayda yaralanan polis memuru ve bekçimize hayırlı şifalar diliyorum…
Zulümlerin, adaletsizliklerin son bulduğu, huzurun, mutluluğun, refahın hâkim olduğu yeni bir yılda buluşmayı diler, nefsimizin ve duygularımızın esaretinden kurtulup, gönüllerin birliğinde buluşarak, Kuva-i Milliye Ruhunun maneviyatında nefsimizin ve duygularımızın esaretinden kurtulup, gönüllerin birliğinde buluşarak, bizi biz kılan milli ve manevi değerlerimiz ekseninde, muhtaç olduğumuz kardeşliğin tesisine dönük hata yapan yakınlarımızı da uyararak, doğru yola yönelterek, kardeşliğimizi yeniden pekiştirmeye vesile kılabileceğimize dikkat çekeriz." Dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ELAZIĞ