TBMM Başkanı Çiçek, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari`yi kabul etti.
TBMM Başkanı Çiçek, Irak Dışişleri Bakanı Zebari`yi TBMM`de görmekten duyduğu memnuniyetini ifade etti:
TBMM Başkanı Çiçek, kabulde şunları kaydetti:
"Türkiye Irak ilişkileri bakımından ziyaretiniz çok önemli. İnşallah beklentilere uygun bir ziyaret gerçekleştirmiş olursunuz. Geçen ayın başında Meclis Başkanınız Sayın Nuceyfi davetimi kırmayarak Türkiye`yi ziyaret etmiştir. Kendisinin ziyareti çok faydalı bir ziyaret olmuştur. İki ülke ilişkileri bakımından son derece değer verdiğim görüşmeler gerçekleştirdik. Kendisine selamlarımı iletirseniz memnun olurum. Onun şahsında Irak parlamentosunu da buradan sevgiyle saygıyla selamlıyorum. İnşallah şartlar uygun olursa önümüzdeki ay bende kendisine iade-i ziyarette bulunacağım. Arkasından da sizin ziyaretiniz ilişkiler açısından fevkalade önemli oldu. Bu arada TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır ülkenizi ziyaret etti. Doğrusunu isterseniz bu ziyaretlerin iki ülke arasında olması gereken ziyaretlerdir. Normal karşılanması gereken ziyaretlerdir diye düşünüyorum. Böyle düşünmemiz için de birçok sebeplerimiz var. Evvela iki ülkenin halkları kardeş halklardır. Bizler kardeşiz. Bu bir nezaket ifadesi değil, gerçeğin kendisidir. Tüm Irak vatandaşları etnik kökeni, dini, yorumu ve anlayışı ne olursa olsun hepsi bizim kardeşimizdir. İkincisi ise ülke komşudur. Komşunun ne anlama geldiği kültürümüzde ve inancımızda en çok vurgu yapılan konuların başında gelir. Zannediyorum birlikte paylaştığımız inancımızda miras hukuku dışında komşu aynen kardeş gibidir. Karşılıklı hak ve hükümlülükler açısından. Üçüncüsü biz tarih ve kültür bağları çok kuvvetli olan iki toplumuz. Tarihin belli bir döneminde birlikte yaşadık, ortak değerlerimiz var. Birçok konuda sevinçlerimiz ve açılarımız müşterektir. Kaldı ki hem Türkiye hem Irak her gün derin acıların yaşandığı bir bölgeyi birlikte paylaşıyor. Bu vesile ile terör olaylarında hayatlarını kaybeden Iraklı kardeşlerimize Allah`tan rahmet diliyorum. Allah yakınlarını sabır versin. Bunun ne derin acı olduğunu bizde biliyoruz. Maalesef bu tür üzüntü verici olaylar sadece bir bölgede değil yanı başımızda Suriye`de ve giderek tüm İslam coğrafyasında her gün yüreğimizi yakan olaylar oluyor. Bütün bunlara baktığımızda iki ülke yöneticilerin bir araya gelmesi, istişarede bulunması, karşılıklı görüş alış verişinde bulunması bu ziyaretleri çok daha anlamlı kılıyor. Uzun zamandır siyasetin içinde bulunan bir kişi olarak Türkiye Irak ilişkilerini uzun süre hükümet içinde şimdiki sıfatımla da değerlendirme imkanı bulmuş birisi olarak çok net ve samimi olarak ifade ederim ki aramızda aşılmayacak ve çözümlenemeyecek herhangi bir sorun yok. Var olduğu şeklindeki bir kısım sorunlar ise bir araya gelip yüz yüze konuşamamaktan kaynaklanan sorunlar ve algılamalardır diye düşünüyorum. Sorundan çok bir algılama sorunu yaşıyoruz. Basın aracılığı ile kamuoyu önünde iki ülke ilişkileri demeçler yoluyla değerlendirme konusu yapılırsa buradan sağlıklı sonuçlar çıkmaz tam tersi bunu kötüye kullanan bunu istismar eden birçok çevre vardır. İki ülke ilişkilerinin bozulmasını dört gözle bekleyen birçok dış unsurda vardır. Bunlara fırsat vermemek için yüz yüze konuşmak, dostça konuşmak tabiatı ile bir kısım yanlış anlaşılmalar var ise bunları karşılıklı bir araya gelerek ortadan kaldırmak hepimizin görevidir ve en sağlıklı yoldur diye düşünüyorum. Sayın Bakan bir kanaatimi sizlerle paylaşmak isterim. İnanıyorum ki sizde böyle düşünüyorsunuzdur. Bizler komşu ülkeyiz dedik. Bu bitişik nizam komşuluktur. Ayrı ayrı parsellerde ayrı ayrı evleri olan değil duvarları birbirine bitişik iki komşu. Komşularda meydana gelen her türlü huzursuzluk öbür komşularda karşılıklı olarak rahatsız eder. Bu bizim içinde geçerlidir sizin içinde geçerlidir. Aynı konumda olan başka ülkeler içinde geçerlidir. Dolayısıyla biz Türkiye olarak Irak`ın toprak bütünlüğüne, huzuru, barışı, istikrarı ve refahını kardeş olarak sizde görmek istediğimiz hususlardır aksi bir durumun bize getirdiği sıkıntıları da bilerek meseleyi ifade etmek istedim. Onun için biz sizin her alanda barış ve huzur içerisinde her geçen gün daha fazla kalkınan bir ülke olmanızı canı gönülden temenni ediyoruz. Bu nokta da bize düşen ne varsa bu güne kadar elden geldiğince yapmaya çalıştık bundan sonra da yapmaya gayret ederiz."
Silahı ve teknolojiyi veren başkaları, gaz bombalarını veren başkaları ama kavga eden Müslümanlar" diyen Çiçek, bölgenin her geçen gün "ikinci bir Afganistan" örneğine doğru hızla yol aldığını söyledi. Çiçek, sözlerine şöyle devam etti: "Suriye`de yaşananları biliyorsunuz. Bunun en büyük sıkıntısı Suriye halkına, size ve bize oluyor. Ölen Müslüman, öldüren Müslüman. Ama `Allahuekber` diyerek birbirlerinin gırtlağına sarılıyorlar. Allah bu işin neresinde? Peygamber bu işin neresinde? Bunların hepsi bize komşu ülkeler olarak çok ciddi sorumluluklar yüklüyor. Bölge ülkeleri olarak o kadar çok tecrübemiz var ki; işin doğrusunu yapmak ve birlikte bir araya gelip sorunlarımızı çözebilmek için o kadar çok tarihi sorumluluğumuz var ki, gün bana göre bugün bu sorumlulukları idrak etme günüdür. Biz ülkelerin toprak bütünlüğünden yanayız. Bu kesindir. Biz her türlü terör eylemine sebebi ne olursa olsun karşıyız. Hangi amaçla işlenirse işlensin terör çağımızın bir belasıdır ve her ülkeye büyük ölçüde sıkıntı getirmektedir. Ne etnik sebeple, ne de mezhepsel, dini yorum farklılıkları sebebiyle insanların birbirlerini katletmelerini asla tasvip etmiyoruz. Türkiye ve Irak ilişkileri bölgesel sorunların çözümleri, bölgenin bu kaostan kurtulabilmesi bakımından son derece önemlidir. İnanıyorum ki iki ülke yöneticileri olarak zaten halktan halka olan samimi ilişkilerin, ekonomik ve ticari alandaki ilişkilerin siyasetçiler arasında da daha da yoğunlaşması, ayrı ayrı ve birlikte yapacağımız işlerin zamanlama itibarıyla bugün itibarı ile daha yoğun bir şekilde yapılması ve sürdürülmesi bizim temel arzumuzdur."
İki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi ve mevcut tıkanıklığın bir an evvel ortadan kaldırılması konusunda çok büyük bir irade konulduğunu ve konulacağını belirten Çiçek, konuk heyetin Başbakan ve Dışişleri Bakanı ile görüşmelerinde de buna şahit olacaklarını söyledi. Çiçek, "Bu ziyaretiniz Cuma gününe rast geldi Cuma hayırlı bir gündür. İnşallah hayırlı olacak" dedi.
Irak Dışişleri Bakanı Zebari, Irak`ın dünyada şu anda en büyük ticari faaliyetler yaptığı ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Siyasi ve ekonomik krizlerin ikil ülke ilişkilerine çok fazla yansımadığını belirten Zebari, "Eğer problemleri zamanında çözmezsek, bazı problemleri halletmezsek de bu krizin daha büyümesini engelleyemeyiz. Malumunuz olduğu üzere, sizlerin de söylediği gibi bölgede bizler ortak sonuca sahibiz. Ortak problemlerimiz var ve ortak çözümlerimiz var. Irak`ta yaşanan patlamalar, terör olayları, bunlar mutlaka sizlere de yansıyor. Suriye`de yaşanan gelişmeler de bizleri ve sizleri çok büyük boyutta etkiliyor" şeklinde konuştu.
Irak`ta yaklaşık 235 bin Suriyeli göçmen olduğu bilgisini veren Irak Dışişleri Bakanı, bölgenin sorunlarının kökten çözülmesi gerektiğini belirtti. Türkiye`nin Irak`ın egemenliğine, refahına ve kalkınmasına destek vermesi gerçekten iki ülkenin ilişkilerinin gelişmesinin temelini oluşturduğu görüşünü savunan Zebari şunları kaydetti:
"Karşılıklı saygı, bir ülkenin egemenliğine saygı duyulması, ortak çıkarlarının olması ve içişlerine karışılmaması önemli. Bu ana ilkeler etrafında bu konulara dikkat etmemiz önem arz ediyor. Bizler de Türkiye`deki barış sürecini, parlamentodaki tartışmaları yakından takip ediyoruz. Eski problemlerin çözümü için öne sürülen ve TBMM`ye sunulan reformları da yakından takip ediyoruz. Tüm bu yapılan güzel işleri bizler destekliyoruz. Çünkü eğer barış olursa, sınırımızda barış olursa bu bizim için çok iyi olur. Eğer problemlerimizi basının önünde değil de resmi kanallardan, diplomatik kanallardan, ikili ilişkiler kanalıyla çözersek halledilemeyecek problem yoktur."
Irak`tan Türkiye`ye sevgi, dostluk ve iş birliği mesajıyla geldiklerini, ortak ve karşılıklı ziyaretlerin arttırılması için çabaladıklarını ifade eden Zebari, "O kadar çok konular var ki beraber halledebileceğimiz, teknik konular var, enerji konusunda, sınır güvenliği konusunda, tüm bunları inşallah teknik arkadaşlar ve komisyonlar aracılığıyla toplu olarak halledebileceğiz" dedi
Irak`ın demokrasi tecrübesinin henüz çok az olduğunu sözlerine ekleyen Zebari, "Türkiye`nin derin ve engin tecrübesinden yararlanmak için yarımda ihtiyaç duyduklarını " söyledi. "Her iki ülke de birbirine muhtaçtır. Ortak gerçek çıkarlarımız vardır. Bizim kaderimiz bizleri beraber yaşamaya sevk etmiştir. Tabii her ne kadar bazı istenmeyen olaylar yaşansa da, ekonomik alanda, enerji alanında, elektrik alanında ve birçok alanda şu anda Irak`ta gerçekten çok büyük gelişmeler yaşanıyor. Bu sektörlerde de gerçekten yapabileceğimiz çok şey var. Bu ilişkilerin gelişmesinde hem rolünüzden dolayı hem de büyük katkınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Zebari`nin görüşlerine katıldığını belirtti. İki ülkenin birbirine ihtiyacı olduğunu ve kaderinin birbiri ile ilişkili olduğunu vurgulayan Cemil Çiçek, "Ülkeler arasında zaman zaman sorunlar olur. Bizler de zaten bu sorunları çözmek için varız. Yoksa yöneticilere de çok fazla ihtiyaç olmayabilir. Mühim olan bu sorunları kaosa dönüştürmemek, kangren haline getirmemektir. Bunun için de sık sık bir araya gelip yüz yüze toplantılar yaparak bu işleri konuşmaktır" dedi.
İlişkiler açısından düne takılıp kalmamak gerektiğini söyleyen Çiçek, Mevlana`nın "Dün dünde kaldı, bugün de geçmek üzere, geleceğe bakmak gerekir" sözünü hatırlatarak şunları söyledi: "Biz bugüne ve geleceğe bakalım. Onun için zamanı iyi değerlendirmeliyiz. Komşularla ilgili de bir söz var: "Yabancı aklı verir de ekmeği vermez" derler. Başkaları size akıl verir ama ekmeği vermez. Yani sizi kapıştırır, dövüştürür, sonra da kenara çekilir seyreder. Bu da tam birlikte paylaştığımız coğrafya için yüzde yüz doğru bir atasözü. Ama bu akıl, selim akıl değil. Ekmeği vermez. Ben kendi siyasi hayatımda yaşadım şimdi de görüyoruz. Mesela Suriye karıştı. Sizde de biz de de göçmen var ama herkes başkentlerinden nutuk veriyor. Kimse de bu göçmenler ne yiyor, ne içiyor, eğitimi, sağlığı için kimsenin bir şey yaptığı yok. Her gün bu kadar insan yüzbinleri aştı artık ama sadece geliyor gidiyor, laf dolaştırıyorlar. Kimin faydasına?"
Parlamentonun en eski milletvekillerinden biri olduğunu ve Cumhuriyet hükümetlerinde en uzun süre Bakanlık yaptığını hatırlatan ve benzer bir durumun Özal zamanında da yaşandığını belirten Çiçek, "Sizden 500 binin üzerinde insan, kışta kıyamette sınırı aştı geldi. Yiyecek yok, içecek, barınacak yer yok. Yollara düşmüşler, çoluk çocuk yaşlı ihtiyar. Biz kardeş olarak bağrımızı, evimizi, soframızı açtık. Yine biz birbirimizle dayanışma içinde olduk. Başkaları başkentlerinde nutuk çekti. Kimsenin kılı kıpırdamadı bunların bize ders olması lazım. Onun için yabancılar bize bunu şunu yapın diye aklı verir ama bir türlü işlerimizin iyi gitmesini istemezler" dedi.
TBMM Başkanı Çiçek, konuk heyeti "İnşallah gelecek iyi olacak. Bizden dostlara selam götürün, Bağdat`ta görüşmek üzere" sözleriyle uğurladı.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA