Tarih: 24.11.2025 19:00

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş'tan 24 Kasım mesajı

Facebook Twitter Linked-in

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş yayınladığı  24 Kasım mesajında : "Laik, bilimsel ve çağdaş eğitimden asla vazgeçmeyeceğiz" Dedi.

 

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş yayınladığı  24 Kasım mesajında şu ifadelere yer verdi;

 

Yeşiltaş mesajında eğitim sisteminin, çağdaş dünyanın gerektirdiği bilimsel yaklaşım yerine ideolojik bir zemine itildiğine dikkat çekerek, laik, bilimsel ve çağdaş eğitim mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada AKP iktidarının eğitim sisteminde yarattığı tahribata yönelik kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

Açıklamasında Türkiye'de 24 Kasım'ın Öğretmenler Günü olarak kabul edilmesinin temel nedeninin, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e 1928 yılında "Başöğretmen" unvanının verildiği gün olduğunu hatırlatan Nihat Yeşiltaş, "Bu tarih, Cumhuriyet'in çağdaş eğitim anlayışının başlangıcını simgeleyen ve öğretmenlik mesleğinin ülkemizdeki özel yerini tescilleyen önemli bir dönüm noktasıdır. Öğretmenlik, yalnızca bir meslek değil; bir ülkenin geleceğini şekillendiren, toplumsal bilinci ve Cumhuriyet değerlerini güçlendiren en temel görevdir. Başöğretmenimiz Atatürk'ün "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" sözü de öğretmenlerimizin bu ülkenin kaderini belirleyen kilit rolünü göstermektedir." dedi.

"EĞİTİM EMEKÇİLERİ SAYGIN ÇALIŞMA KOŞULLARINDAN UZAKLAŞIYOR"

Açıklamasında eğitim emekçilerinin hak ettikleri saygın çalışma koşullarından giderek uzaklaştığını belirten Yeşiltaş, güvencesiz istihdam, atanamayan on binlerce genç öğretmen, adaletsiz mülakat sistemi, yetersiz ekonomik koşullar ve sürekli değişen eğitim politikaları nedeniyle ciddi bir yük taşıdığına dikkat çekerek, "Bu tablo yalnızca öğretmenlerimizin değil, ülkemizin geleceğinin de zarar görmesine neden olmaktadır. Öğretmenin değersizleştirildiği bir ülkede eğitimin değerli olması mümkün değildir. Ataması yapılmayan her öğretmen, bilimsel eğitimin damarlarından birinin daha kopması anlamına gelmektedir. Eğitimin niteliği ancak öğretmenin güçlendirilmesiyle yükselebilir." ifadelerini kullandı.

Eğitimdeki tablonun yalnızda öğretmenlerin değil, ülkenin geleceğinin de zarar görmesine neden olduğunu belirten Yeşiltaş, "Öğretmenin değersizleştirildiği bir ülkede eğitimin değerli olması mümkün değildir. Ataması yapılmayan her öğretmen, bilimsel eğitimin damarlarından birinin daha kopması anlamına gelmektedir. Eğitimin niteliği ancak öğretmenin güçlendirilmesiyle yükselebilir" dedi.

"ÇEDES ELİYLE LAİKLİĞE AYKIRI UYGULAMALAR OKULLARA TAŞINIYOR"

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ortak yürütülen ÇEDES Projesiyle laiklik ilkesine aykırı uygulamaların okullara taşındığını vurgulayan Yeşiltaş, '"Değerler eğitimi" adı altında laiklik ilkesine aykırı uygulamaları okullarımıza taşınıyor. Ülkemizin pek çok yerinde ilkokul çağındaki çocuklara maket mezar gösterilmesi, ağlatma ritüelleri düzenlenmesi ve "manevi danışman" adı altında tarikat bağlantılı kişilerin sınıflara yönlendirilmesi toplum vicdanını derinden yaralamaktadır. Eğitim sistemi, çağdaş dünyanın gerektirdiği bilimsel yaklaşım yerine ideolojik bir zemine itilmektedir." şeklinde konuştu.

"MESEM TEHLİKELİ BİR MODELE DÖNÜŞTÜ"

Sorunların yalnızca ideolojik müdahalelerle sınırlı olmadığını, MESEM uygulamasının çocukların eğitimin öznesi olmaktan çıkarıp ucuz iş gücü olarak gören tehlikeli bir modele dönüştüğünü belirten Yeşiltaş, "Haftanın dört günü işletmelerde çalışmaya zorlanan çocuklar, iş sağlığı ve güvenliği açısından yetersiz koşullarda hayatta kalma mücadelesi verir hâle gelmiştir. Sadece bu yılın kasım ayında MESEM kapsamında çalıştırılan 10 çocuğumuz hayatını kaybetmiştir. 2024'te 71, 2025'te 82, son 12 yılda ise 819 çocuk, bu sistem nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Bir çocuğun adının mezar taşına yazılmasına yol açan hiçbir uygulama eğitim politikası olamaz. Bu durum açık bir toplumsal yara haline gelmiştir.Tüm bu gelişmeler, Türkiye'de eğitimin geleceğine dair büyük bir alarmdır. Bilimsel temelden uzaklaşan hiçbir eğitim sistemi ayakta kalamaz. Çocuklarını koruyamayan, öğretmenine sahip çıkamayan, okullarını tarikat ve cemaatlerin etkisine açık bırakan bir düzen toplumu ileriye değil, karanlığa sürükler. Bu karanlığa teslim olmayacağız" dedi.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-BURSA




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —